2014 TÜRKİYE’SİNDE İŞÇİ TABLOSU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) verilerine göre toplam işçi sayısı 2014 yılı Temmuz ayında 12.287,238. Bu işçilerden sendikalı olanların sayısı 1.889,481. İşçilerdeki sendikalaşma oranı yüzde 9.68

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) verilerine göre toplam işçi sayısı 2014 yılı Temmuz ayında 12.287,238. Bu işçilerden sendikalı olanların sayısı 1.889,481. İşçilerdeki sendikalaşma oranı yüzde 9.68
Aynı tarihteki 657 sayılı yasaya tabi devlet memuru sayısı 2.270,964. Bunların 1.589,964 u sendikalı. Memurlarda sendikalaşma oranı ise yüzde 70.03
Bakanlıklar ve KİT’ler ve TSK’daki sürekli (kadrolu) işçi sayısı 152.070. Oysa bu sayı 2003 yılında 338.351, 1990’h yılların ortalarında ise 880 bin dolayında idi. 2003 yılından bu yana tam 182.281 kadro tasfiye edilmiş. 90’lı yıllara göre ise tasfiye edilen işçi kadrosu sayısı, yaklaşık 720.000.
Kamudaki kadrolu işçi sayısı 152.070’e düşürülürken, taşeron işçilik bütün kurumları sardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın açıklamasına göre, 2014 Haziran ayında kamuda taşeron işçi sayısı 880.000’e ulaştı.
Mahalli idareler de kadro tasfiyesinden nasibini aldı. Devlet Personel Dairesi Başkanlığı’nın 2014 Eylül rakamlarına göre, belediyeler ve il özel idarelerindeki toplam kadrolu işçi sayısı 121.634’e düşürüldü. Buna karşın mahalli idarelerdeki taşeronlarda çalışan işçi sayısı ÇSGB göre 1.500,000’e ulaştı.
Kamudaki kadrolu işçiler sürekli olarak tasfiye edilirken, satılan kurumların işsiz kalanlarından başvuranların eski hakları gasp edilerek istihdam edildiği geçici personel sayısı ise sürekli artıyor. 2008 yılında uygulama başladığında 16.336 olan geçici personel sayısı 2014 Eylül ayına varıldığında 23.666’ya ulaşmış. 2014 yılı sonuna kadar bu statüye sürülecek işçi sayısı 47.000 olacağı varsayılarak bu kadar yer açılmış. Hükümetin sonbahar özelleştirme programına göre işini kaybedeceklerin sayısı ise yaklaşık 40 bin. Bu da, Bakanlıklar ve KİT’lerdeki 132.767 olan işçi sayısının 90 bine düşeceği, geçici personel sayısının 60 bini aşacağı anlamına geliyor.
İş bulma umudunu yitirdiği için artık iş aramayanları dahil etmeyen TÜİK işsiz sayısını 2.576,000 olarak açıklıyor. Oysa gerçek işsizlik, umudunu yitirenlerle birlikte 6.197,000’e ulaşmaktadır. Giderek tırmanıyor işsizlik. TÜİK verilerine bakıldığında işsiz sayısı, önceki yıla göre 213 bin kişi daha artmış. Kapıdaki krizi de hesap edersek, 2015’de büyük bir işsizlik patlamasıyla karşılaşacağımız açık.
İşsizlik tırmanır, kamudaki kadrolu işçilik sürekli azaltılırken, yabancılara verilen çalışma izinleri de hızla artırıldı. 2003 yılına çalışma izni verilen yabancı işçi sayısı 855 iken, 2013 yılında bu sayı 45.834’e çıkarıldı. Türkiye yabancı işçi cenneti haline geldi. Bunlara Suriyeliler de eklendi. Suriyeliler, hem işsizler hem yabancı işçiler ordusuna katıldılar. AFAD’ın açıklamasına göre Ekim ayında sayıları 1.600,000’e tırmandı. İşsiz sayısı böylece, bir anda 8 milyona tırmandı. Çalışma izni alacak olan Suriyeli, ucuz işçi olarak çalışma hayatına hücum edecek, hem işçi çatışmalarına sebep olacak, hem de işçilerin daha fazla sömürülmesini kolaylaştıran rol oynayacak. Türk işsizi daha da artarken, yabancı işçi sayısı 1.650 bine çıkmış olacak.
2015 yılında, kamudaki işçi sayısı sembolik sayılara düşürülürken, taşeron işçilik çok daha tırmanacak. Satılan ve satılacak kurumlardan on binlerce işçi sokağa atılmış, bazıları, eski hakları gasp edilmiş olarak "geçici personel" adlı köle olacak. Yabancı ucuz işçilik, ücretlerin bastırılması ve hakların kısıtlanmasının maşası olarak kullanılacak. Hem yabancı işçilik hem de kriz sebebiyle işsizlik patlayacak. İşçi sınıfının ve sendikal hareketin kapısında zor günler var. Hazırlıkta gecikmek, tamiri zor sonuçlar doğuracak.