Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
02 Ocak 2013
2013’E GİRERKEN… (2)

Evrensel Gazetesi yazarı İ. Sabri Durmaz´ın bugünkü köşe yazısı..

2013’E GİRERKEN… (2)

Sendikaların, 2012’deki "bir dokun bin ah /{/^"haline bu köşede geçen hafta değinmiştik. Ama öte yandan, bu karanlık tablonun kıpırdanmalar ve girişimler tarafından aydınlatılmaya başlandığına da dikkat çekmiştik. Bugün ise 2013’te sendikal harekete yön verecek ve hareketin ayaklan üstüne kalkması için olanak oluşturacak muhtemel gelişmelere dikkat çekeceğiz.

Lafı uzatamadan söylersek; 2013’ün başında Türkiye’de sendikal hareketin dayanaklarını şöyle sıralayabiliriz.

1-) Patronların ve emniyet güçlerinin merkezi ve yerel hükümet kurumlarının, yasa, hakhukuk tanımayan baskılarına ve sendika yönetimlerinin büyük çoğunluğunun umursamazlıkları, çoğu zaman da ihanetlerine rağmen sayısız işletmede ve pek çok sanayi havzasında işçilerin bazen çok küçük bir işçi grubu, bazen binleri kapsayan kitleler halinde basit haklan ya da çoğu zaman da sendikalaşmak amacıyla müca delelerinin kesintisiz sürüyor olması, sendikal hareketin en önemli dayanağıdır.

2-) En önemli ve en örgütlü işkolu olarak metal iş kolundaki işçilerin başlayan TİS görüşmelerinde ilkkez, daha taslak aşamasındayken TİS sürecine müdahale et meleri 2012’ye devreden son derece önemli bir imkandır. Özellikle Türk Metal yönetimine karşı işçilerin tehditkar tutumları, sendikal hareket için yeni bir çıkış dayanağı olarak ortaya çıkmıştır.

3) Yerel sendikal platformların, sendikal mücadelenin yerel dayanakları oldukları gibi aynı zamanda sendikaların demokratikleşmesi ve işçi yığınlarının sendikanın iç yaşamına müdahalelerine bir dayanak oluşturacak özellikler taşıdığını geçmiş yıllardan biliyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu platformların son derece önemli rol oynayabileceği, hareketin yeniden inşasında önemli bir dayanak teşkil edebileceği açıktır.

4-)
Özellikle de Türk-iş’in bir olağanüstü Genel Kurulu tartıştığı koşullarda (DİSK’te de olağanüstü kurultay gündeme gelecek gibi görünmektedir) SGBP, oluşum sürecinde yayımladığı bildirgesine sadık bir çizgide hareket ederse, gerek Türk-iş, gerekse sendikal hareketin yeniden inşasında son derece önemli bir dayanak olacak özellikler taşımaktadır.

5-) Kamu emekçilerinin sendikal mücadelesi, özellikle TİS döneminde ve yine kimi taleplerinin elde edilmesi için bazı işkolları ve önemli işyerlerinden çı kışlar yapabilir. Ve bu alandan gelecek her tür çıkış elbette ki önemli olacaktır.

6-) Sendikal Kurultayların, kendi özgünlükleri içinde sendikal hareketin tabanda örgütlenmesi, ileri işçilerin arasındaki birliğin sağlanması ve sanayi havzalarında sendikalaşma girişimleri bakımından önemli dayanaklar olduklarını gördük. Yeni gelişmeler ışığında ihtiyaca göre sendikal kurultaylar rollerini daha ileriden oynayabilirler.

Ancak bu imkanların az çok işe yarar dayanaklar olarak biçimlenebilmesi için sendikaların geleneksel, siyasete dokunamayan, sadece kendi üyelerinin haklarını korumakla sınırlı gören (ki, böyle sınırlanınca onu da koruyamadıkları ortadadır zaten) çizgiyi terk ederek, sıcak siyasetten kültüre, zamlara karşı müca deleden ülkenin iç ve dış politikasına, demokrasi ta leplerinden eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere, onların içeriğine işçinin, halkın sorunlarında taraf ol ma çizgisinde gerçek bir sendikal mücadele hattına girmeden belki kimi alanlarda başarı kazanılabilir ama sendikal hareketin ayağa kalkmasına yetecek bir enerjiye, bir güce sahip olamazlar. Hele de

Türkiye’de işçi sınıfının, emekçilerin her gün burjuva siyasetçileri tarafından ırkçılık; şovenizm, din gibi en "derin (kutsal sayılan) değerler"bakımından istismar edildiği bir ülkede, sendikaların bütün bu alanlarda tutum almadan ayaklan üstünde durmalarının imkanı yoktur. Gerçek bu kadar acrf/c/ve bu kadar basittirama yine tartışması önümüzdeki günlerde, aylarda, bütün bir 2013 (ve elbette sonrasında da) boyunca değişik boyutlarıyla sürecektir. Bu tartışmayı biz de hem haberleri miz hem de köşelerimizden sürdüreceğiz.

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.