2003-2009 ARASI BÜYÜME VE İŞSİZLİK SORUNUNU YARATAN SEBEPLER (1)
Prof. Esfender Korkmaz Hocamızın 3 Mayıs’ta Muğla Üniversitesi’nde verdiği konferans metnini okuyunca buradaki analizleri sizlerle paylaşmak istedik. Hocamız o kadar güzel bir analiz yapmış ki onu dinleyen öğrenciler cazcı kardeşler grubu hocalardan öğrenemediklerini sanırım Esfender Hoca’dan öğrenmişlerdir. Hocamızın değerlendirmeleri şöyle:

Prof. Esfender Korkmaz Hocamızın 3 Mayıs’ta Muğla Üniversitesi’nde verdiği konferans metnini okuyunca buradaki analizleri sizlerle paylaşmak istedik. Hocamız o kadar güzel bir analiz yapmış ki onu dinleyen öğrenciler cazcı kardeşler grubu hocalardan öğrenemediklerini sanırım Esfender Hoca’dan öğrenmişlerdir. Hocamızın değerlendirmeleri şöyle:
Bildiğimiz üzere ekonomide en önemli sorun büyüme ve istihdam olup eksi büyüme ve işsizlik gelir dağılımını bozar. Türkiye 2008 son çeyreği ile 2009 üç çeyreğinde, yani 1 yıl eksi büyüme yaşamıştır. 2009 son çeyreğinde yüzde 6 büyümeye rağmen 2009 büyüme oranı yüzde – 4.7 olmuştur ki bu bir resesyondur. Kişi başına GSMH’deki azalma da 2009’da yüzde – 5.8 oranı ile önemli bir sinyal vermiştir. Dünya ekonomisi bu dönemde yüzde 1.1, ABD ekonomisi yüzde 2.7 küçülürken gelişmekte olan ülkeler yüzde 2.1 oranında büyümüştür.
2009 yılında bazı gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme oranları da aşağıdaki tabloda görülmektedir.
Daha uzun dönem itibarıyla bakarsak, 2003-2009 arasında geçen 7 yılda, gelişmekte olan ülkeler yüzde 54 büyürken Türkiye daha yavaş, yüzde 35.8 büyüdü.
Bu oranlar Türk ekonomisinin istikrarsız büyüdüğünü, küresel kriz olmasaydı bile 2009’da küçülme yaşanacağını göstermektedir.
En yüksek büyümenin 2004 yılında oluşuna Esfender Hoca şu yorumu yapıyor: “Bu yıl, kısa vadeli sermayenin ve özellikle iktidarın ilk yılında Türkiye’ye Körfez sermayesi girmeye başladı. Kısa vadeli sermayeye yerli sermayeye göre vergi avantajı sağlandı. Türkiye’ye sermaye girişi hızlandı. Özel sektör dış borçlanma yoluyla ara malı ve hammadde ithalatını arttırdı. Elverişli dış talep nedeniyle liranın aşırı değer kazanmasına rağmen Türkiye’nin ihracatı arttı.”
Refahın ölçüsü olan kişi başına GSMH oranları da istikrarsız bir trend izlemiştir. 2008’de büyüme binde 7 olduğunda fert başına düşen GSMH yüzde -0.5, 2009’da ise yüzde -5.8 oranı ile işsizliğin ve gelir dağılımının bozulduğunun işareti olarak ortaya çıkmıştır.
İstikrarsız büyümenin sebeplerini hocamızın yorumları ile gelecek hafta irdeleyeceğiz.
MALİYECİ GÖZÜYLE / MUSTAFA PAMUKOĞLU