30 yıldır adım adım devlet tasfiye ediliyor. Merkezi devletin tasfiyesini önceki yazılarda ele almıştık.Devlet tasfiye edilirken, devletin işçisini de tasfiye ettiler.

30 yıldır adım adım devlet tasfiye ediliyor. Merkezi devletin tasfiyesini önceki yazılarda ele almıştık.Devlet tasfiye edilirken, devletin işçisini de tasfiye ettiler.
KİT’ler, Bakanlıklar ve Mahalli İdarelerdeki kadrolu işçilerin sayısı 1985 yılında 385 bin 547 kişi idi, 1991 yılına kadar 332 bin 970’e düşürdüler. 2002 yılında AKP’ye hükümeti teslim ettiklerinde kadrolu işçi sayısını 188 bin 242’ye kadar eritmişlerdi.
AKP ise geçen 13 yılda sayıyı 62 bin 457’e düşürdü. Kamudan sendikalı ve kadrolu işçiyi tasfiye ederken, sözleşmeli adıyla, sendikalaşmasına izin vermedikleri bir çalışma türü de icat ettiler. Sözleşmesi yenilenmediğinde işine son verilebilen ve örgütlenme hakları ellerinden alınmış yığınlar yarattılar.
Özal’ın 1984 yılında yaygınlaştırdığı bu uygulama, daha 1985 yılına gelindiğinde 4 bin 159 kişiye ulaşmıştı. Özal’ın yolundan giden DYP, SHP, CHP, RP(SP) ve MHP ortaklı koalisyon hükümetleri, 1991 yılına kadar bu sayıyı tam 192 bin 965’e çıkardılar. İşçiyi ve sendikaları uyuşturmak için yürütülen yalan propagandaları ve sözleşmeli adıyla yüksek ücretli sendikasız çalıştırma biçimi, amacına ulaşmıştı. Artık özelleştirmeleri ve kadrolu işçiler ile sözleşmeli avına takılanların tasfiyesi hızlandırılabilirdi. 1991 yılına kadar 192 bin 965’e çıkanlan sözleşmeli sayısını hızla eriterek, 2003 yılında 120 bin 691’e düşürdüler.

…
AKP de aynı planı sürdürdü, 2014 yılına kadar 45 bin 581’e düşürdü. Geçici işçiler de aynı operasyona uğrayanlardandı. 1985 yılındaki 76 bin 084 geçici işçi, 1991 yılına varıldığında 70 bin 667’ye, 2003 yılına varıldığında 25 bin 529’e düşürüldü.
AKP aynı planı devam ettirdi, 2014 yılına kadar 5 bin 319’a düşürdü. En büyük vurgunu, satışa hazırlanan ve satılan kurumlardaki işçiler yaşadı. 1989-2006 yıllan arasında on binlercesi işten atıldı. Çimento fabrikalarından, Afyon’dan 214, Ankara’dan 213, Balıkesir’den 265, İskenderun’dan 104, Sivas’tan 188, Aşkale’den 108 işçi atıldı.
1986 ile 2006 yılları arasında özelleştirilen ye TÜPRAŞ, Petrol Ofisi, ERDEMİR, Kardemir, İSDEMİR gibi devlerin de bulunduğu 45 işletmenin özelleştirme öncesi 50 bini aşan personel sayısı, 38 bine geriledi. Yine söz konusu dönemde özelleştirilen 25 kurumdaki toplam personel sayısı ise, 15 binden 5 bine indi. Diğer bir ifadeyle sadece söz konusu kurumlarda istihdam edilen 22 bin kişi işsiz kalmış oldu.

…
KARDEMiR’den 2 bin 54, PETLAS’tan 107, Petrol Ofisinden 2.143, İSDEMiR’den 2 bin 130, TAKSAN’dan 113, GERKONSAN’dan 321, Gemlik Gübre’den 134, DiVHAN’dan 423, Eti Gümüş’ten 128, Eti Krom’dan 308, Kütahya Şeker’den 296, ETi Alüminyum’dan 564, Adapazan Şeker’den 218, TÜPRAŞ’tan 959, ERDEMiR’den 350, ETi Elektrometalurji’den 137, USAŞ’ten 195, HAVAŞ’tan 978, EBK Kombinalan’ndan 1.220, ORÜS’lerden 2.049, SEK işletmelerinden 744, SEKA’lardan 1743 TDi Limanları’ndan 287 işçi işten atıldı.
Telekom’da 2003 yılında 61 bin 215 personel vardı. 2006 yılına kadar sayı 40 bin 719’a düşürüldü. 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle çalışan toplam personel sayısı ise 34 bin 389’e düşürüldü. Sümerbanklardaki işçi kaybı 33 bin… Şu anda işçi sayısı sıfır… TTK’daki işçi sayısı 1991 yılında 31 bin 215 iken, 2014 yılına vanldığında 9 bin 337’ye düşürdüler. TKİ’de 2000 yılında işçi sayısı 17 bin 408 iken, 2013 yılına kadar 5 bin 159’a düşürüldü.
Kadrolu işçileri tasfiye ederken de, her yeri taşeron cehennemine de çevirdiler. Bunlardan biri de TKİ’dir. TKİ’de 2000 yılında çalışan 500 taşeron işçisini, 2013 yılında tam 17 bin 293’e çıkardılar. Şeker Fabrikalarında 1990 yılında işçi sayısı 30 bin iken 2009 yılına varıldığında 12 bin 131’e düşürüldü. Buna karşılık taşeron işçi sayısı 9 bin…

…
Geldik 2015 yılına. Halen satılmamış olan bütün KİT’lerde 53 bin 428, Bakanlıklarda ise 81 bin 192 kadrolu işçi kaldı. 81 vilayetin belediyesi, onlara bağlı belediyeler ve İl özel idarelerinde çalışan kadrolu işçi sayısı ise 120 bin 511’e düşürüldü. Bir seçime daha gidiyoruz. Cumhuriyet devletini, kurumlarını ve devletin işçisini tasfiye eden AKP, CHP, MHP ve diğerleri, işçiden ve Türk milletinden oy isteyecekler. Kılavuzları yine ABD ve AB, yine Dünya Bankası, OECD ve Kemal Dervişler. Kalan kurumları da satmak, kalan işçileri de tasfiye etmek ve çalışma şansı bulabilen işçileri köleleştirmeye devam etmek için yetki isteyecekler.