Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
15 Haziran 2014
15-16 HAZİRAN’IN ANLAMI

Türkiye’de, işçi sınıfı mücadelesi içinde önemli bir yeri olan 15-16 Haziran direnişinin üzerinden 44 yıl geçti. 15-16 Haziran direnişinin bugün işçi sınıfı mücadelesi açısından hâlâ hatırlanıyor olması, direnişin Türkiye işçi sınıfı tarihi içinde ne kadar büyük bir önem taşıdığını gösteriyor.

15-16 HAZİRAN’IN ANLAMI

Türkiye’de, işçi sınıfı mücadelesi içinde önemli bir yeri olan 15-16 Haziran direnişinin üzerinden 44 yıl geçti. 15-16 Haziran direnişinin bugün işçi sınıfı mücadelesi açısından hâlâ hatırlanıyor olması, direnişin Türkiye işçi sınıfı tarihi içinde ne kadar büyük bir önem taşıdığını gösteriyor. 

15-16 Haziran direnişini önemli ve anlamlı kılan, onun yarattığı değerlerin sürekli vurgulanmasının çok nedeni var kuşkusuz. En önemli neden, Türkiye tarihinde böylesi bir eylemin pek çok yönden ilk olması ve bugüne kadar aşılamamış olması. 15-16 Haziran direnişini önemli kılan nedir diye bir soru sorulacak olsa, verilecek ilk yanıt, işçilerin kararlı ve fiili bir şekilde yola çıktıklarında, karşılarında hiçbir engelin (yasaların, polisin, askerin vb) duramayacağı olacaktır. 
15-16 Haziran direnişi kuşkusuz birden bire olup bitmedi. Öncesinde yaşanan gelişmelerin ve işçi mücadelesinin biriktirdikleri üzerinden hayata geçirildi. 1967’de, Türk İş’in bugüne kadar istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü uzlaşmacı sendikal çizgiye tepki olarak DİSK’in kurulması, o dönem koşulları ve işçilerin mücadelesi açısından önemli gelişmeleri beraberinde getirdi. Türk-İş’in kurulduğundan itibaren sürdürdüğü işbirlikçi tutumu, üyeleri olan işçilerin eylemlerine bile yeterince destek vermemesi, özellikle yönetimin hükümetlerle kurduğu “yakın” ilişkiler, o dönemde DİSK’i kısa süre içinde çekim merkezi haline getirdi. 
1970’te Türk-İş’in kamu işçileri ağırlıklı bir milyon, DİSK’in ise özel sektör ağırlıklı yüz bin civarında üyesi olmasına rağmen, Türk-İş ve o dönem iktidarda olan Adalet Partisi DİSK’in hızla büyümesi ve işçi sınıfının en dinamik kesimlerini örgütlemeye yönelmesinden rahatsız oldu. 15-16 Haziran direnişini ortaya çıkaran ve sendikalara işkolundaki işçilerin üçte birini örgütlenmeye şartı (baraj) getiren düzenleme ile DİSK’i fiilen kapatmak anlamına gelen yasa değişiklikleri gündeme getirildi. 
İşçilerin sendika seçme iradesine ipotek koymak anlamına gelen bu düzenleme ile DİSK fiilen tasfiye edilmeye çalışılırken, bu saldırıya sessiz kalmayan DİSK ve Türk-İş üyesi işçiler İzmit ve İstanbul’da kitlesel yürüyüşler düzenleyerek, karşılarına çıkan her türlü engeli birlikte aşarak 15-16 Haziran büyük işçi direnişini yarattılar. 
15-16 Haziran direnişi, sadece yarattığı sonuçlar üzerinden değil, özellikle sendikalarını ve haklarını korumak için kenetlenen işçilerin birleşince, kendi gücünün farkına varınca neler yapabileceğini dosta düşmana göstermeleri açısından ayrı bir önem taşıyor. Direnişle birlikte, farklı sendikalara üye on binlerce işçinin, ortak bir hedef için ortaya koyduğu mücadeleci tutum, cesaret ve kararlılık, aradan geçen 44 yıla rağmen hala güncelliğini ve hafızalarımızdaki yerini koruyor. 
1960’lı yılların ikinci yarısından itibaren artan grevler ve fabrika işgalleri ile belirgin bir ivme kazanan işçi hareketi, 15-16 Haziran 1970’de işçi sınıfının kitlesel eylemliliği, hareketin büyümesi ve güçlenmesinde önemli bir rol oynadı. Son yıllarda sendikal çevrelerde tartışma konusu yapılan “mücadeleci sendikacılık” geleneğinin ilk örnekleri, özellikle 1967-1970 yılları arasında işçilerin kendi inisiyatifleri ile örgütlenip, işyeri örgütlülüklerini oluşturduğu ardından birer birer işyerlerinde sendikalarını kurduğu dönemde yaşandı. 
1967-71 döneminde işçi hareketinde yaşanan belirgin yükselişe bakıldığında, mücadelenin genel olarak önünde olan işçilerin önemli bir bölümünün o dönemdeki büyük fabrika ve işletmelerde çalışan örgütlü işçilerin öncülüğünde yürütüldüğünü görmek mümkün. Bu dönemde gerçekleşen fabrika işgalleri ve grevlerin başarısında güçlü işyeri örgütlülüklerinin, inisiyatif sahibi ve mücadeleci işyeri temsilcilerinin belirleyici rolü öne çıkıyor. 
15-16 Haziran direnişinin başarısının arkasında, o dönem farklı biçimlerde ortaya çıkan işçi eylemlerinin, büyük ölçüde işçilerin kendi aralarında oluşturdukları fiili örgütlenmeler üzerinden gerçekleştirilmesi yatıyor. Sendikaların işçilerin taleplerine göre hareket etmek zorunda kalması ve o dönem işçilerin inisiyatifinde gelişen işyeri örgütlülüğüne önem verilmesi, kararların alınmasında ve uygulanmasında işçilerin aktif olması, o dönemdeki eylem, grev ve direnişlerin neden ve nasıl başarılı olduğunu gösteriyor. 
15-16 Haziran, farklı konfederasyonlara bağlı sendikalarda örgütlü, çeşitli işkollarında çalışan ve farklı illerdeki işçilerin ücret dışı haklar için ortaklaşa ilk eylemi olması nedeniyle Türkiye işçi sınıfı ve sendikal hareketi içinde özel bir yere sahip. 15-16 Haziran öncesi yapılan tüm işçi eylemleri, dönemin koşullarının da doğal bir sonucu olarak, sadece tek tek işyerleriyle sınırlı olarak gelişirken, 15-16 Haziran işçi direnişi ile birlikte farklı illerden ve farklı işkollarından geniş bir işçi kitlesinin işyeri sorunlarını aşan, işçi sınıfının kendisi için sınıf olma yolunda ilerlediği ortak bir eylem olması açısından günümüze de ışık tutan önemli dersler içeriyor.
 
DİĞER HABERLER
İLK ADIMIN İZİNDE 105 YIL
İLK ADIMIN İZİNDE 105 YIL

İstiklale atılan ilk adım. Bir milletin kölelikten efendiliğe, esaretten, özgürlüğe, yıkılmışlıktan, şahlanışa attığı ilk adım!

DEVLET ELİYLE KÖLELİK!
DEVLET ELİYLE KÖLELİK!

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçe dağıtımında mesleki ve teknik eğitimde sürekli artırıma giderken politikasını ise “piyasacı” anlayış üzerinden sürdürüyor.

GENÇLERE DÜŞMAN REJİM
GENÇLERE DÜŞMAN REJİM

Emperyalist işgale karşı 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak başlattığı bağımsızlık mücadelesinin üzerinden 105 yıl geçti.

VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI

Sendikamızın Mustafa Kemalpaşa Şube Başkanı, uzun soluklu mücadele arkadaşımız Ömürlü Ulufer, yakalandığı hastalık dolayısıyla hayatını kaybetmiştir.