Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
15 Haziran 2012
15-16 HAZİRAN’I 42 YIL SONRA ANMAK!

Bugün 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 42. yıl dönümü!

15-16 HAZİRAN’I 42 YIL SONRA ANMAK!

Bugün 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 42. yıl dönümü!

Denilebilir ki 40 yılı aşkın bir zamandan beri işçiler bu önemli direnişi unutmadılar ve bugünden sonra da belki daha uzunca bir zaman da unutmayacaklar. Ve bugün ve yarın ülkenin birçok yerinde DİSK’in ve KESK’e bağlı kimi sendikaların organize ettiği etkinliklerde, ayrıca çeşitli işçi ve sendika çevrelerinin de çeşitli etkinliklerinde bu 42 yıl önceki işçi başkaldırısıyla ilgili "anılar", dersler üstünde konuşacaklar.

Elbette ki bugünkü mücadele dünkü mücadelenin üstünde yükselir ve bu yüzden de dünkü mücadelenin dersleri, bu derslerden öğrenilenlerin bugüne ışık tutması son derece önemlidir. Bu olmadan da işçi sınıfı mücadelesi, gerçek anlamda bir mücadele olmaz.

Evet, işçi sınıfının geçmiş mücadelelerinin unutulmaması, bu mücadelenin sürekliliği bakımından çok önemlidir ama bundan da önemlisi, bu mücadelenin bugünkü mücadeleyi besleyen bir kaynak olmasıdır. Yani eğer geçmişte olup bitenleri sürekli yinelemek, o günün işçilerinin, sendikalarının mücadelesine övgüler dizmekle yetinilirse, bu etkinlikler sadece geçmişe yönelik bir övgüyü, nostaljik bir kutlamayı aşmazsa, bu "anmacılık" olur. Bugüne ışık tutmayan bir geçmiş mücadele anması ise, boşa emek ve zaman harcamak, bugünün mücadelesinin küçümsenmesi ya da bugün yapılması gerekenlerin üstünün örtülmesinin bir dayanağına dönüşmesi demektir. Tıpkı ’68 gençlik hareketi karşısında, ondan gerekli dersleri çıkarıp bugünün mücadelesine ışık tutulması yerine *68 övgücülüğüne soyunmak ve "68 kültünün" bugünkü gençlik mücadelesi üstünde bir tortu olarak çökmesi gibi.

Nerden çıkmıştır 15-16 Haziran büyük işçi direnişi?

Kısaca 15-16 Haziran başkaldırısı; hükümetin sendikalara "yetki barajı" getirerek, DİSK’e bağlı sendikaların barajın altında kalmasının sağlanması ve DİSK’in böylece etkisizleşmesini amaçlayan bir yasa değişikliği karşısında, işçilerin iş bırakarak eyleme geçmesi (Türk-İş’e bağlı sendikalara üye pek çok işçinin de bu eylemlere katıldığı biliniyor) ve iki gün boyunca hayatı durdurmalarıdır.

Peki, bugün sendikal alanda ne oluyor?

Bugün iş kolu (yüzde 10) ve işyeri (yüzde50 l) barajı (12 Eylül darbesinden beri) zaten var ve birçok sendika işyerinde örgütlense de yetki alamıyor. İş kolu yetkisi olanlar bile çok büyük zorluklarla yetki alabiliyor. Bu yüzden de işçilerin sendikalarda örgütlenme oranı yüzde 6 dolayına kadar inmiş bulunuyor.

Bunlarla da yetinmeyen sermaye güçleri (hükümet ve patronlar);

– Daha iki hafta önce hava taşımacılığı iş kolunu da grev yasağı kapsamına aldı. Bu saldırıya tepki gösteren emekçilerin 305’i haksız, hukuksuz biçimde işten atıldı.

– Ve yıllardan Mecliste bekleyen sendikalarla ilgili yasalar çıkarılmadığı için bugün sekiz yüz dolayında işyerinde işçiler ve sendikalar, (300 binden fazla işçinin), yetkisi Çalışma Bakanlığı tarafından onaylanmadığı için sendikalı olduğu halde toplusözleşme hakkını kullanamıyor. Ve Çalışma Bakanı; "Bu yasa çıkmadığı için yetki veremiyoruz. Bu yasayı engelleyen birileri mi var diye düşünüyorum" diyc- dalga geçiyor sendikalarla işçilerle!

– Ayrıca hükümet, kıdem tazminatını fon ya da başka yollarla tasfiye edeceğini açıkladı ve bunun için sadece fırsat kullandığını tüm sendikal camia biliyor.

– Kamu emekçilerinin grev hakkı tanınmadığı gibi,, "toplusözleşme hakkı" da öylesine budandı ki, daha üç hafta önce bir buçuk milyondan fazla kamu emekçisi bir genel greve başvurmak zorunda kaldı.

Esnek çalışma uygulamalarını hızla yaygınlaştırılıyor olmalarının, özel istihdam büroları kurulması hazırlıklarının son aşamasına gelinmiş olmasından, sendikalarda örgütlenmeye girişen işçilerin sorgusuz sualsiz işten çıkarılmasına devam edilmesinden, "Bireysel emeklilik"yasası girişimlerinin, her tür sendikal faaliyetin baskı altına alındığını ve sendikaların işlevsizleştirilmesi için her yola baş vurulması… gibi uygulamaların sözünü bile etmiyoruz burada.

Ama yukarıda sadece son birkaç aydaki gelişmeler bile sendikal hareketin ayağa kalkması için 15-6 Haziran’da ayağa kalkan işçiden bu günkü işçilerin, sendikalarının daha çok gerekçesi olduğu apaçıktır. Ve bu 15-16 Haziran’ın anılması için yapılacak en anlamlı şey, işçiye, sendikacıya yakışan da, sermayenin emeğin ve emekçilerin haklarına yönelik saldırısı karşısında harekete geçmektir.

Eğer 15-16 Haziran samimi olarak anılacaksa, yapılması gereken budur ve bunu yapmak için mücadele etmeyen, bunun için hareket halinde olmayan sendikaların, çevrelerin "Biz 15-16 haziran anıyoruz!" diye kürsülerden nutuk atması, 1516 Haziran’ı yaratan işçilerin anılarına saygısızlık, onların mücadelesini bugünün rantına dönüştürmektir.

Ve bu nedenledir ki; bugün 15-16 Haziran’ı anmak demek, işçi sınıfı ve emekçilerin talepleri doğrultusunda birleşmeleri için bir ortak mücadele stratejisinin geliştirilmesi ve bunun etrafında bir mücadele ile sendikal hareketin yeniden ayağa kalkması için harekete geçmektir. Aksine, şu ya da bu bahane ile bu görevi ertelemek 15-16 Haziran’ı ya hiç anlamamak ya da bilinçli olarak istismar etmektir.

DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.