TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak, 12 Eylül’de referanduma götürülecek olan Anayasa Değişiklik Paketi’nin toplumun ihtiyaç ve beklentilerine cevap vermekten uzak olduğu kanaatini taşıyoruz.
AKP, geniş tabanlı mutabakata ihtiyaç duyulan her kritik meselede olduğu gibi, Anayasa değişikliği konusunda da yine “ben yaptım oldu” dayatmasıyla hareket etmiştir.
Referanduma sunulan değişiklik paketi, demokratikleşme, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi adına hiçbir önemli kazanım getirmemektedir.
Memurların toplu sözleşme haklarıyla ilgili düzenleme bunun tipik bir örneğidir. Değişiklikle memurların toplu sözleşme hakları genişletilmemekte tam tersi daha da kısıtlanmaktadır. Memurların uğruna mücadele verdikleri grev hakları adeta anayasa kanalıyla dayanaksız bırakılmaktadır.
Yine işçilerin toplu sözleşme ve grev haklarına ilişkin yapılan düzenlemelerde de aynı ilkesizlik göze çarpmaktadır. Yapılan değişiklik, “aynı işkolunda birden çok sendikaya üye olmaya” izin vererek çalışma hayatında kaosa yelken açmakta ve bunun yanında yasakçı zihniyetini muhafaza etmektedir. Anayasa değişiklik paketi, çalışanların hak arama ve özgürlüklerinin genişletilmesi, uluslararası normlara yaklaştırılması açısından tam anlamıyla aldatmacadır.
Değişiklik paketi bütün olarak ele alındığında, asıl hedefinin yargıyı siyasi otoritenin kontrolü altına alma isteği olduğu ve diğer değişikliklerle birlikte oylamaya götürülerek bu niyetin perdelenmeye çalışıldığı dikkatleri çekmektedir.
Türkiye’de yargı bağımsızlığı konusunda hep şikayetler olmuştur. Önemli olan sistemin hastalıklarını gidermek, gerçekten yargıyı bağımsız, siyasi etkilerden uzak hale getirmektir. Demokratik rejimin en temel unsuru kuvvetler ayrılığı ilkesini daha da güçlendirmektir.
Oysa AKP Hükümetince hazırlanan Anayasa değişikliği sorunu gidermek yerine kaygılarımızı bir kat daha arttırmıştır.
Bu günkü yapı içerisinde, siyasi iktidara yönelik en basit tepkilerin bile en şedit şekilde cezalandırıldığı ortadayken (AKP önünde basın açıklaması yapan sendikacılar 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmıştır), yargıç atamalarında söz sahibi olan bir siyasi iktidarın gücünün nerelere kadar uzanabileceğini tahmin etmek zor değildir.
Önemli olan şu parti veya bu parti değildir. Önemli olan siyasi iktidarı elinde tutan her hangi bir partinin, siyasi gücünü pekiştirmek, hatta “mutlak” kılmak için yargıyı kontrol etme yetkisine sahip olmasıdır. Bu yetki, ülkeyi demokrasiye değil, totalitarizme götüren bir yetkidir.
12 Eylül Anayasası’nın özgürlükleri hapseden anlayışı altında bunca yıl mücadele verilmişken yeni bir 12 Eylül’de, yeni bir “deli gömleği” giymek istemiyoruz. Mücadelemiz karanlıkla, mücadelemiz korku imparatorluğuyladır.
Aldatmacaya, kafa karışıklığına, göz boyamaya prim vermeyeceğiz. TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak 12 Eylül’ü, anayasası ve zihniyetiyle yok etmek yerine, “AKP 12 Eylül’ü” yaratmaya çalışan bu anayasa değişikliğine HAYIR oyu kullanacağız.
Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.