Zonguldak´taki grizu faciasının raporu: Facia göz göre göre geldi.

12 dakikanın bedeli 30 can

        Cumhuriyet savcısının rapor doğrultusunda hazırlayacağı iddianame ile sorumlular hakkında ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılacağı belirtildi. Patlamayla ligili olarak halen tutuklu kimse bulunmuyor. Ayrıca önceki günden itibaren patlamanın olduğu ocakta yeniden çalışmalar başladı.

TTK’den itiraz

       TTK İş Güvenliği ve EĞİTİM Daire Başkanı Mesut Öztürk, bilirkişi raporundaki tespitlerin doğru olduğuna inanmadıkları belirtti. Öztürk, "Sanki sensörlerin yerini bizim arkadaşlarımız değiştirdi. Patlamanın Galeri-2’de olduğunu belirtiyorlar, bizim incelemelerimizde orada patlama bulgusu yok" dedi.

       Zonguldak’ta, 17 Mayıs 2010’da meydana gelen ve 30 madencinin öldüğü grizu faciasıyla ilgili ikinci bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda, saat 13.15’te patlamanın meydana geldiği 13.27’ye kadar geçen 12 dakikada, ocaktaki metan gazı oranının yüzde 4’ün üzerinde seyrettiği belirtilerek "Son 12 dakikada, patlama olasılığının çok yüksek olduğu bilindiği halde, Yapı-Tek çalışanlarına neden haber ulaştırılmadığı, neden tüm ekipmanların durdurulmadığı, neden acil kaçış planının uygulanmadığını anlamak mümkün değil" denildi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Tevfik Güyagüler, Doç. Dr. Hasan Aydın Bilgin ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Süleyman Başterzi’den oluşan bilirkişi heyetinin hazırladıkları raporda, galeri-1 ‘de yapılan çalışmalar kapsamında dinamit atımı sonrası degaj (ani gaz boşalması) meydana geldiği, açığa çıkan büyük miktardaki gazın hava ile Galeri-2’ye taşındığı, burada oluşan kıvılcım, sıcak yüzey gibi tutuşturucu ile temas etmesi sonucu da patlamanın meydana geldiği belirtildi.

Pervaneler hatalı yerleştirildi

       Ocakta havalandırmada kullanılan pervanelerin hatalı yerleştirildiği, bunun sonucunda da Galeri-1 ‘de degaj sonrası açığa çıkan metanın, patlamanın olduğu Galeri-2’ye taşındığı kaydedildi. Sistemdeki hava kapılarının güvenli olmadığının kaydedildiği raporda, gaz yükselmesi durumunda sesli, ışıklı ikaz veren seyyar metan dedektörlerinin bulundurulmamasının da büyük hata olduğu vurgulandı. Faciaya neden olan hata ve eksikliklerin 17 madde halinde gerekçeleriyle anlatıldığı raporda, Yapı-Tek yöneticisi Halim Köse, Yapı-Tek Şantiye Şefi Kadir İpek, Yapı-Tek İş Güvenliği Uzmanı Ertekin Sayın, Yapı Denetim Sorumlusu Mustafa Küçük, Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner’in de olduğu pek çok isim suçlandı.