112 ACİL’DEN ACİL MEKTUP!
Önce birkaç kelam… İnsan sağlığı paraya tahvil edilemez, devlet vatandaşın sağlık hizmetini ücretsiz karşılamak zorundadır. Cumhuriyetin sağlık anlayışı böyle idi.
Önce birkaç kelam… "İnsan sağlığı paraya tahvil edilemez, devlet vatandaşın sağlık hizmetini ücretsiz karşılamak zorundadır." Cumhuriyetin sağlık anlayışı böyle idi.
Cumhuriyet yıkılıp, mafya devleti ele geçirince, sağlık ilk pazara çıkarılan oldu. Hastaneler fabrikaya dönüştü. Uluslararası tekellere kapılar açıldı. Hastayı tedavi etmek amacı terk edildi, daha çok para için, daha çok hastalık için kuruldu tezgâhlar…
"Ne kadar ekmek ne kadar köfte" oldu her yer. Mafyalaşmca sağlık, taşeronlar da hücum etti. Hastabakıcı ve laboranttan tutun, diş hekimi ve hemşireliğe kadar her iş taşerona verilir oldu. Aşağıda, işçilerin mektuplarından, sağlıktaki çürümeyi, mafyalaşmayı ve insanın ayaklar altına almışını okuyacaksınız.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, 112 Acil hizmetlerinde, ambulans şoförlüğü işinin bir kısmını, hizmet alımı yoluyla taşeron işçilere yaptırıyor. Okuyalım; "Yedi yıldır taşeronda çalışanlar var. Üç ayrı şirket değişti, ama şoförler aynı. Bir önceki şirketimizin adı "Rass İnşaat Taahhüt Temizlik Taşımacılık Gıda Ve Sağlık Hizmetleri İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti. Şimdiki taşeron şirketin adı ise, "Beyaz Temizlik – Beyaz-Tem İnşaat Medikal Makine Sosyal Hizmetler Elektrik Özel Güvenlik Ltd.Şti."
. Merkezi Diyarbakır’da. Şirketlerin on parmağında on marifet. Anlamadıkları iş yok yani. Bunca mahareti olan şirketlerin, adlarında yazılı konularda faaliyetleri var mıdır? Elbette hayır. İşçi pazarlıyorlar işyerlerine. Yaptıkları bu. Taşeronda çalışan ambulans şoförü olarak 226 kişiyiz. İl Özel İdarelerinden buraya nakledilen 40 şoför var. İl Sağlık Müdürlüğünün kadrolu personeli olan şoför sayısı 50 kadar. Aynı koşullarda çalışıyor, aynı işi yapıyoruz. Ya maaşlar?
İl Özel İdarelerinden gelenlere 1350 lira maaş, 700 lira da döner sermaye payı veriliyor. Toplam 2050 TL. Müdürlüğün şoförlerinin maaşları ise, döner sermaye payı ile üç bin lirayı aşıyor Biz üçüncü sınıf işçiyiz. 1273 TL maaş ve 80 TL yol ücreti ile beraber elimize geçen sadece 1353 TL. Yol ücretleri ise elden dağıtılıyor. Bordroda görünmüyor. Sözleşme gereği her ayın 15’ine kadar ödenmesi gerekirken, yol parasını 25’inde alabilirsek şükrediyoruz. İller arası nakillerde, kadrolu ve İl Özel İdaresi şoförlerine harcırah verilirken, bize verilmiyor.
Evlilerin bordrolarında bekar yazıyor. E maaş da azalıyor elbet. Aynı işi yapmamıza rağmen neden düşük aldığımızı soruyoruz şirkete, telefonlar yüzümüze kapatılıyor. Fazladan çalışmalarımızın karşılığını da vermiyorlar. İhaleler 3, 6,9 aylık yapılıyor. Her ay sözleşme imzalatıldığı bile oluyor. İşten ayrılmış ve tekrar başlatılmış gibi gösteriliyoruz. Böylece kıdem tazminatı talep etme hakkımızı ortadan kaldırdıklarını düşünüyorlar. İşimiz oldukça stresli. Aşağılanıyor, hor görülüyoruz sürekli. Hastaları tedavi etmek işindeyiz ama bizim hastalanmamız yasak… Hastalandın, hele de rapor aldı isen, fişlendin demektir. Ağırlık kaldırıyoruz sürekli. Hasta taşıma işi. Bel fıtığı en sık yaşanan meslek hastalığı. Devletin hastanesinin raporu bile muteber sayılmıyor. 16 arkadaşımız çalışamaz duruma gelmişti. Fıtık raporu aldılar diye haklarında soruşturma açıldı.
İlk rapor olduğu için ihtar vereceklermiş. Evlerine yazı gönderdiler. " İşi savsaklamak derdindesiniz" diyorlar. Yıllardır ambulans kullanıyoruz. Ama daha yeni kimlik kartlarımız çıktı. Bu nasıl bir uygulama diye sorduğumuzda ödenek olmadığını söylediler. Ödenekle görevimizi belirten kimlik kartı arasında nasıl bir ilişki var anlamış değiliz.
Anayasal hakkımız olan sendikalaşma hakkımızı engellemeye çalışıyorlar. Daha ne diyelim gayri. 112 ACİL’in taşeron işçileri, adiliktir. Yazın, okusun, bilsin herkes."
Not: Yarın, Sağlık bakanlığının, Devlete ve hukuka karşı nasıl çalım atmaya kalktığını, İl Sağlık Müdürlüğünün yasa dışı taşeron çalıştırmasını ve taşeron işçilerin gasp edilen haklarını okuyacaksınız.