100’DEN FAZLA GAZETECİ CEZAEVİNDE
TGS Genel Başkanı Ercan Sadık İpekçi gazetecilerin Terörle Mücadele Kanunu dayanak yapılarak tutuklandıklarına dikkat çekti.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan Sadık İpekçi, Türkiye’de gazetecilerin cezaevlerine neden girdiği ve hangi suçlamalarla cezaevinde bulunduğuna ilişkin olarak Adalet Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirmenin doğru olmadığını belirtti. İpekçi, “Bu değerlendirmeleri meslek örgütleri yapar. Dünyanın hiçbir yerinde gazeteciler, meslekleriyle ilgili faaliyetlerden dolayı cezaevine konulmazlar” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’li birçok bakanın gazetecilik faliyetleri nedeniyle tutuklu gazeteci sayısının 7 ila 8 kişi olduğunu iddia etmesine karşın gerçek rakamın 100’ün üzerinde olduğu bir kez daha yinelendi. Son olarak, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın “Türkiye’de gazetecilik faaliyetleri nedeniyle içeride bulunan herhangi bir gazeteci yok” açıklamasına ilişkin TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, Adalet Bakanlığı’nın tutuklu gazeteci sayısını belirleyemeyeceğini söyledi. İpekçi, “Burada meslek örgütlerinin takip ettiği kıstaslar önemlidir. Uluslararası standartlar da budur” dedi.
Dünyanın hiçbir yerinde gazetecilerin, mesleki faaliyetlerinden dolayı cezaevine girmediğini ifade eden İpekçi, “Bizim Basın Kanunu ile ilgili sorunumuz yok. Basın Kanunu’nda zaten hapis cezası yok. Basın Kanunu’ndaki hükümlerin ihlal edilmesinden dolayı hiçbir gazeteci cezaevine bulunmuyor. Bizim başımızı ağrıtan, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 27 maddesi. Basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan 27 madde var. 2005 yılında kanun değişti. Bu tarihten itibaren Adalet Bakanlığı’na, TBMM’ye Başbakan’a raporlar sunduk. Bu kanun bu şekilde geçerse cezaevleri gazetecilerle dolar dedik” ifadesini kullandı. TCK’de sorunlu maddelerin bulunduğunu anlatan İpekçi şöyle devam etti: “Bunlar gazetecileri yargılamak, gazetecilerin cezalarını arttırmak için özellikle yazılmış maddeler. Ama TCK’deki bu maddeler dahi tek başına gazeteciyi cezaevine koymak için yeterli değil. Kararın, tecil edilip, uygulanması 5 yıl süreyle ertelenebiliyor. Yani ara formüller üretilebiliyor. Bu maddeleri Terörle Mücadele Kanunu’na (TMK) monte ettiğiniz zaman ise ceza 2 katı oranında arttırılıyor. Hakkınızdaki suçlama ağır ceza kapsamına alınınca cezaevine giriyorsunuz. Günlük hayatın her aşaması terörle mücadele kapsamında değerlendirilebiliyor. TMK hükümleri ve özel yetkili mahkemeler bir araya getirilince gazeteciler yazdıklarıyla terör örgütü propagandası yapmış sayılıp, yargılanabiliyorlar. Gazetecilerin yaptıkları haberlerle, telefon görüşlemeleriyle, yazdıkları kitaplar ve notlarıyla hükümetin itibarını ortadan kaldırmayı hedefledikleri iddia ediliyor. Zaten terör örgütlerinin amacının da bu olduğu söyleniyor. Dolayısıyla gazeteciler de terör örgütü üyesi sayılıyor. Bütün cezaevlerindeki gazetecilerle ilgili kurgu bu.”