Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
01 Mayıs 2023
1 MAYIS’TA OLMAYACAK DUAYA AMİN DEMEK

Bu yıl da 1 Mayıs’ı “işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü” olarak kutlayacağız.

1 MAYIS’TA OLMAYACAK DUAYA AMİN DEMEK

Birçok kişi, “enternasyonalizm”den söz edecek ve milliyetçiliğe karşı çıkarak, bütün ülkelerin işçilerinin ve ezilen halkların birleşmesi gerektiğini ileri sürecek.

1976, 1977 ve 1978 yıllarında Taksim’deki 1 Mayıs kutlamalarında bulunan, 1993 yılında Türk-İş’in ilk kez Abidei Hürriyet Meydanı’ndaki 1 Mayıs kutlamasının hazırlık çalışmalarına katılmış ve daha sonra birçok 1 Mayıs kutlamasında yer almış biri olarak, 1 Mayıs günü enternasyonalizmden söz etmenin, olmayacak duaya amin demek olduğunu düşünüyorum. Günümüz, enternasyonalizmin değil, çağdaş anlamıyla milliyetçiliğin, anti-emperyalist milliyetçiliğin günüdür. Günümüzde enternasyonalizm hayali peşinde koşup milliyetçiliği terk edenler, sosyalistlerin ve işçi sınıfının bağımsız ve demokratik bir Türkiye ve sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesine büyük zarar vermektedir.

Bu görüşleri en açık bir biçimde ifade eden kişilerin başında, Hikmet Kıvılcımlı gelmektedir.
Hikmet Kıvılcımlı, Sosyalist Gazetesi’nin 7 Şubat 1967 günlü ikinci sayısında “Sosyalizm Nedir?” başlıklı yazısında şunları yazıyordu:

“2 – Türkiye’de Milliyetçilik: Sosyalizmdir.

“Türkiye’de de, işçi sınıfımızın bayraklaştırdığı bir çok Sosyalistler, burjuva aydınları oldular. Daha tipik örnek: Türklere türkçülüğü öğreten Ziya Gökalp en katışıksız burjuva ideoloğu idi. Ömrünün sonunda tüm düşüncelerinin muhasebesini dürüstçe yapar yapmaz, ne buldu? Nice kafasını işletmeyen sağcıya ve şarlatan solcuya (hele Kadroculara) parmak ısırttı: Türkiye’de sosyalizmden başka gerçek milliyetçilik olamıyacağını sezdi ve bu doğruyu açıklamakta sakınca görmiyen bir sosyalist olarak öldü.

“Milli Kurtuluş hareketimiz, Mustafa Kemal’in unutulmaz deyimi ile: ‘EMPERYALİZME VE KAPİTALİZME KARŞI’ çıktı. Kapitalizme karşı olan ilericilik: SOSYALİZM’den başka ne olabilirdi? Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kotarılan ilk ‘HALKÇILIK PROGRAMI’ bilinen, Sosyalizm sözcüğünü ‘HALKÇILIK’ diye tercüme etmekten başka bir şey değildi. Kapitalizmin bir başka düşmanı daha vardı. Derebeğilik gericiliği, Kuvayımilliyeci Mustafa Kemal’in Derebeği veya gerici olduğunu kimse iddia edebildi mi? Hayır.

“Türkiye’de Sosyalizm düşmanlığı, Modern Toplum düşmanlığı oldu; ülkemizi dünyanın en geri derebeği artığı durumuna sokmak istedi. O yüzden, Türkiye’de, Babil çağından kalmış TefeciBezirganlığın, Finans-Kapital köleliğine karşı MODERN TOPLUMU savunmak, Tarihin bir cilvesi olarak sosyalistlere düştü. Batıda modern KAPİTALİZM’in gerçekleştirdiği VATANSEVERLİK ve MİLLİYETÇİLİK, Türkiye’de sosyalistlerin boyunlarına borç oldu ve oluyor.” (büyük harfler Kıvılcımlı’ya ait)

Hikmet Kıvılcımlı, Sosyalist Gazetesi’nin 20 Haziran 1967 tarihli 6. sayısında da şunları söylüyordu: (Ozan Sallantı, “Dr.Hikmet Kıvılcımlı ile Konuşma,” s.1)

“Vatan Partisi’nin SOSYALİZM anlayışı nedir?

“Bilimsel Sosyalizm Dogmatizm (NASSI KAATI’cılık) değildir. Batıda Sosyalizm adı verilen şey Türkiye’de İKİNCİ KUVAYIMİLLİYECİLİKTİR.” (büyük harfler Kıvılcımlı’ya ait)

Burada uzun uzun anlatmaya imkan yok; ancak özetle şu söylenebilir. Gelişmiş kapitalist ülkelerin işçi sınıfları, 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren, diğer ülkelerin işçi sınıflarıyla birlikte olup kapitalizmi sona erdirmek yerine, kendi kapitalistleri ve devletleriyle birlikte olup, sömürgeleri sömürmeyi ve sömürgelerden aktarılan ekonomik artığın bir bölümünden yararlanmayı kabul ettiler. Bu ülkelerin komünistleri, insanın insanı sömürmediği bir dünyayı savundu ve bu dünya için mücadele etti. Ancak bu ülkelerin işçi sınıfları, kendi sermayedarlarına karşı mücadele edip düzeni değiştirmek yerine, düzenle bütünleşmeyi tercih etti.

F.Engels, 7 Ekim 1858 tarihinde Marx’a yazdığı mektupta, İngiliz işçi sınıfının burjuva proletaryaya dönüşmesinden söz etti: “İngiliz proletaryası gerçekte giderek daha fazla burjuva oluyor; öyle ki, tüm ulusların en burjuvası olan bu ulus, gözüktüğü kadarıyla, nihai olarak, bir burjuvazinin yanı sıra bir burjuva aristokrasiye ve bir burjuva proletaryaya sahip olmayı amaçlıyor. Tüm dünyayı sömüren bir ulus için tabii ki bu belirli bir ölçüde geçerli nedenlere dayanmaktadır.”

Marx, 16 Nisan 1863 tarihinde Engels’e yazdığı mektupta “İngiliz işçilerinin belirgin burjuva hastalığı” demektedir.

1 Mayıs’ı “işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü” olarak kutluyoruz. Ancak işçiler arasında uluslararası düzeyde işbirliği ve dayanışma ile enternasyonalizm birbirinden farklıdır. Enternasyonalizm, kader ve mücadele birliğidir; işbirliği ve dayanışma değil. Karl Marx ve Friedrich Engels’in 1848 yılı Şubat ayında yayımladıkları Komünist Manifesto veya Komünist Partisi Manifestosu, “Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecekleri bir şeyleri yoktur. Kazanacakları bir dünya vardır. Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!” cümleleriyle biter (“Die Proletarier haben nichts in ihr zu verlieren als ihre Ketten. Sie haben eine Welt zu gewinnen. Proletarier aller Laender, vereinigt euch!” Marx-Engels, Manifest der Kommunistischen Partei, Dietz Verlag, Berlin, 1975, s.83). Önerilen, kader ve mücadele birliğidir. Emperyalizm çağında gelişmiş kapitalist ülkelerin işçi sınıfları kaderlerini kendi sermayedar sınıfları ve devletleriyle birleştirmişlerdir. Emperyalist ülkelerin işçi sınıfları ezen ulus milliyetçisidir, şovendir. Vietnam Savaşı, Körfez Savaşı, Irak’a saldırı gibi son dönemin örnekleri bu tavrı kanıtlamaktadır. Azgelişmiş ülkelerin işçi sınıfları da anti-emperyalist bir milliyetçiliği savunmaktadır.

“1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü”nde enternasyonalizmi savunmak, olmayacak duaya amin demektir. Gün, anti-emperyalist milliyetçiliğin günüdür.

KAYNAK Yıldırım KOÇ / yildirimkoc.com.tr
DİĞER HABERLER
AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETE DAYANDI
AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETE DAYANDI

Martta açlık sınırı 16 bin 646 TL, yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL Günlük maliyet 555 TL

GIDA ENFLASYONUNDA OECD’Yİ 13’E KATLADIK
GIDA ENFLASYONUNDA OECD’Yİ 13’E KATLADIK

Türkiye, şubat ayında yüzde 71.1 ‘e ulaşan gıda enflasyonuyla dünya ülkelerine fark attı.

WASHİNGTON’DAN GELEN İKİ HABER
WASHİNGTON’DAN GELEN İKİ HABER

IMF başkanlığına Georgieva yeniden seçildi. Şimşek, Dünya Bankası ile finansman anlaşması imzalandığını açıkladı. Washington İkizleri IMF-DB derinleşen gelir ve servet dağılımı bozukluklarının başlıca sorumluları.

TİSK VE İŞ GÜVENCESİ TARTIŞMALARI (1992)
TİSK VE İŞ GÜVENCESİ TARTIŞMALARI (1992)

1992 yılında çalışma hayatında önemli değişikliklerin yaşandığı günlerde iş güvencesi talebi öne çıktı.