1 MAYIS’A HANGİ SORUNLARLA GİRİYORUZ?
Bu 1 Mayıs, önceki yıllardan çok daha fazla emperyalizme karşı mücadele yılı olmak zorundadır
Bu 1 Mayıs, önceki yıllardan çok daha fazla emperyalizme karşı mücadele yılı olmak zorundadır. Bu 1 Mayıs, önceki yıllarda olmadığı kadar hükümete karşı mücadele yılı olmak zorundadır. İşçi sınıfının bu 1 Mayıs’ta, önceki yıllarda olmadığı kadar birliğe ihtiyacı vardır.
Oysa emperyalistlerin adını bile zikretmekten ve AKP’ye karşı çıkmaktan korkulan, en dağınık, en birlikte davranmaktan kaçınılan ve en hedefsiz yıl oldu.
1 Mayıs’ta ne söylemek ve ne yapmak gerektiği, hangi koşullarda olduğumuzun doğru saptanması ile çıkar. Saptama da yetmez. Belirleyici olan, durulan yerdir. Sorunu yaratanlara mı yakınsınız, sorunun mazlumlanna mı? Tavrınız ona göre değişir.
Yann, bu korkaklığın, dağınıklığın ve birleşmeden kaçma eğiliminin sebeplerini ele alacağım. Önce hangi koşullarda 1 Mayısa gittiğimize bakalım:
En doğru saptama Ulusal Demokratik İşçi Hareketinden (UDİH) geldi. UDİH’in İzmir toplantısı sonuç bildirgesinde önemli uyanlar var.
İşçi sınıfımıza ve kamu çalışanlanna Cumhuriyet tarihinin en ağır saldınsı başlamıştır. Sadece emekçilere değil, Türkiye’ye de kastedilmektedir. Ancak, sendikalanmızda yılgınlık artmış, teslimiyet bugüne kadar olmadığı düzeye ulaşmıştır.
–Sendikal hareketin 20 yıllık yenilgiye son vermek için,
-Kazanılmış haklara yönelen saldmyı durdurmak için,
-Esnek çalışma, taşeron işçilik, 4-C, kiralık işçilik gibi kölelik uygulamalannı tarihin çöplüğüne atmak için, -Kıdem tazminatına sahip çıkmak için,
–Sendikalan barajlarda boğma ve işçi sınıfını örgütsüz bırakma planını püskürtmek için.
–Sendikaların tükenen itibarını düzeltmek için,
-Parçalanmaya çalışılan işçi sınıfını, yeniden ülkemizin ve sınıfımızın ihtiyaçlan temelinde birleştirmek için,
-Emek düşmanı bölücü ve gerici anayasa planlannı bozmak için,
-Amerika’nın tetikçisi olarak komşularımıza müdahale edilmesine son vermek için,
-Türkiye’nin üniter yapısını değiştirmek, cumhuriyeti yıkmak, ordumuzu tasfiye etmek ve Atatürk düşmanlığı şeklindeki ihanet çabalarına son yermek için,
-Özelleştirmelere, kamu kuruluşlanmızın tasfiye edilmesine ve bu yolla ulusal devletin dağıtılmasını durdurmak için, işçi sınıfımız derhal ayağa kalkmak zorundadır."
Evet, işçi sınıfı 1 Mayısa bu sorunlarla gidiyor. UDİH bildirgesine devam edelim:
Sendikalarımızı ve konfederasyonlarımızı uyarıyoruz: İşçi sınıfını bu amaçlar için birleştirmeyen her davranış, işçi sınıfına ve ülkeye zarar verecektir.
1 Mayıs’ta işçi sınıfımızın talepleri şunlar olmalıdır:
1-Amerika’nın çıkarlan için, komşulanmıza yapılan haince davranışlardan derhal vazgeçilmelidir. Türkiye’yi de parçalayacak olan bu davranışlar, emperyalizme karşı dünyada ilk kurtuluş savaşı veren ülkenin çocuklan için utanç vericidir.
2-Emek düşmanı bölücü ve gerici Anayasa ile Cumhuriyetin yıkılması, üniter ve laik dokusunun yok edilmesi çabasına derhal son verilmelidir
3-Sendikalan barajlarda boğmayı amaçlayan Toplu İş İlişkileri yasa tasansı geri çekilmelidir.
4-Esnek çalışma, bölgesel asgari ücret, kiralık işçi büroları ve kıdem tazminatını ortadan kaldırmayı amaçlayan niyetlerden vazgeçilmelidir.
5- Kamu çalışanlannın iş güvencesini yok etmeyi amaçlayan girişimler durdurulmalı, toplu sözleşme ve grev hakkı olan sendikal güvence sağlanmalıdır.
6-Taşeronlaşmaya ve özelleştirilmelere son verilmelidir."
Bunlara yanlış diyen var mı? Peki, Cumhuriyet tarihinin en ağır saldınsı karşısında 1 Mayıs’ta şiar ne olmalıdır:
7-"Bu amaçlar için genel grev hazırlıklan derhal başlamalıdır."
Durum bu kadar açık, yapılması gereken bu kadar nettir.