1 MAYIS BAYRAM KUTLAMASI MI OLMALI, MÜCADELE GÜNÜ MÜ?
Gelin hep birlikte bakalım çalışanların sorunlarına ve hep birlikte karar verelim 1 Mayıs´ın bayram mı yoksa mücadele günü mü olduğuna.

Gelin hep birlikte bakalım çalışanların sorunlarına ve hep birlikte karar verelim 1 Mayıs’ın bayram mı yoksa mücadele günü mü olduğuna. Ülkemizde çalışma süresinin 45 saat olduğu, olağan çalışma süresinin ise 54 saati bulduğu belirtiliyor. DİSK-AR’ın raporuna göre bu süreler 60 saate kadar çıkıyor.
Güvencesiz ve kuralsız çalışmalar ülkemizde AKP iktidarı döneminde arttı, kriz bahane edilerek 1.5 milyon çalışan işinden atıldı. İş kazalarında Afrika ülkeleriyle yarışır hale geldik. Çocuk işçi çalıştırmada AB şampiyonuyuz. Özelleştirmelerde yüz binlerce emekçi işsiz kaldı. Ülkemizin çok önemli kuruluşları yabancılara peşkeş çekildi. Telekomlar, TEKEL’ler, TÜPRAŞ’lar ve daha niceleri… Buralarda çalışan on binler, 4/C adıyla bilinen çalışma koşullarına yani köleliğe mahkum edildi.
Ülkemizde çalışanların çoğunun aldığı ücret asgari ücret diye her yıl hükümetlerce belirlenen, çalışanlara söz hakkı bile tanınmayan bir oluşum ve şu anda 730 TL; açlık sınırı ise 800 TL. Sendikalı ve toplu iş sözleşmesi hakkı elde eden işçi sayısı, kamudakilarla birlikte 760 bin. Sendikalı olmak isteyen çalışanlar ise sorgusuz sualsiz işten atılıyor; aylarca süren direnişlerle sendika hakkını elde etmeye çalışıyor. Sendikalar yasası ile toplu sözleşme ve grev yasası 12 Eylül’ün yasalarıyla devam ediyor.
AKP Hükümeti, torba yasa diye adlandırdığı yasalarla kamu çalışanlarının ve işçilerin birçok hakkını elinden alıyor. Sağlık çalışanları "Sağlıkta Dönüşüm Programı"nın mağduru yapılmak isteniyor. Sağlıkçılar, 4/B, 4/C, 4924, sözleşmeli ve taşeron statülerinde adaletsiz ve güvencesiz çalıştırılmak isteniyor. Meclis’teki partiler birlik oluşturarak Libya’ya saldırıyı onaylarken, NATO eliyle Libya halkına bombalar atılırken; biz, binlerce emekçi, İstanbul Taksim Meydam’ndaydık.
Kurulan kürsüden emekçiler için, işten atılanlar için olumsuz yasaları çıkaran AKP Hükümeti’ne ve Libya halkını bombalamaya "Evet" diyen partilere neler söyleyeceklerini can kulağı ile dinlemeye çalışıyordum. "İyi duymalıyım; boşuna eleştiri yapmayalım" dedim. Anlamadığım bir dilden konuşmalar yapılıyordu kürsüde. Bu mu enternasyonalizm? Ülkemizi bölünme hatasına emperyalizm getirdi. Sendikalarımız da "Bayram yapmalıyız, coşmalıyız, oynamalıyız, halaylar çekmeliyiz ama mücadele etmemeliyiz" gibi bir şeyler söylediler. Yok, yok aslında hiçbir şey söylemediler bu 1 Mayıs’ta!