1 MAYIS 1977 SONRASINDA TÜRK-İŞ
Son günlerde 1 Mayıs 1977 katliamı konusunda bir tartışma sürüyor. Bazı çevreler, bu katliamın NATO´cu gladyo tarafından gerçekleştirildiği gerçeğini gizleme çabasında. Bu çaba yeni değil.

Son günlerde 1 Mayıs 1977 katliamı konusunda bir tartışma sürüyor. Bazı çevreler, bu katliamın NATO’cu gladyo tarafından gerçekleştirildiği gerçeğini gizleme çabasında. Bu çaba yeni değil.
Türk-İş’in tarihinde kara sayfalar vardır. Kara sayfalardan biri de 6 Mayıs 1977 günü Türk-İş tarafından yayımlanan bildiridir. Türk-İş, "1 Mayıs Kanlı Olaylan" hakkındaki açıklamasında katliamdan DİSK’i sorumlu tuttu {Türk-İş Haber Bülteni, 6 Mayıs 1977, 10 s.).
Gazetelerde yer alan haberin başlığı da, "Türkİş DİSK’in kapatılmasını istedi" idi (Yeni Asır, Ekspres, 7.5.1977). Türk-İş’in açıklamasının bazı bölümleri aşağıda sunulmaktadır.
"Uzun bir süredir planlanan ve bugüne kadar birçok vatandaşlanmızın ölümü ile sonuçlanan şiddet hareketleri 1 Mayıs 1977’de Taksim’de doruğa çıkmıştır. Uzun bir süredir aşırı uçlann tehdidi altında bulunan Anayasa rejimimizi yıkmak isteyen cani guruplar Taksim’de 34 yurttaşımızın kanına girmişlerdir.
"Yurdumuzda demokratik rejimin nimetlerinden yararlanarak bu rejimin getirdiği özgürlüğü suistimal noktasına kadar getiren gurup ve kuruluşların bu kanlı olaylara sebebiyet vermeleri ne ilktir ne de son olacaktır. Bu kuruluş ve guruplar amaçlarına varmak için ne pahasına olursa olsun kan dökülmesini istemektedir. Dökülen her damla yurttaş kanının yurtta biraz daha karışıklık çıkaracağını ve her karışıklığın kendilerini biraz daha amaca ulaştıracağını hesaplamaktadırlar. Amaçları, anayasayı ve demokratik düzeni çökertmek ve demokrasiyi millete sevimsiz, zararlı ve lüks bir rejim gibi göstermeye çalışmaktir…
"İşçi haklannı korumak maskesi atanda yapılmak istenen bu eylemlerin altında, asıl amacın; demokratik rejime yönelik olduğu işçi hareketini yakından tanıyanlar için açıkça ortadadır…
"Durum şudur: 1 Mayıs mitinginin yapılış amacı üzerinde durmak olayların nedenlerine doğru teşhis koyacaktır. 1 Mayıs mitingini düzenleyen DİSK ve yan destekçilerinin 1 Mayıs’tan anladıktarı, kesinlikle şudur: 1 Mayıs, dünya ülkeleri işçi sınıflarının sömürüden kurtulma, kapitalizmden sosyalizme geçiş yolunda verdikleri ortak mücadeleyi simgeleyen gündür.
"Böyle bir anlayışla kutlanan günde çıkan olaylan basit olaylar olarak değerlendirmeye imkan yoktur. Düzenlenen miting, amacı bakımından demokratik rejimimize, anayasamıza ve yasalanmıza aykırıdır."
Türk-İş’in açıklamasında bu görüşlerden sonra "kanlı olaylann hesabını kim verecek?" sorusu soruluyor ve şu çok ilginç yanıt veriliyordu:
"Kanlı 1 Mayıs mitinginin sorumluluğunu dış kaynaklara yüklemek, Amerikan Gizli İstihbarat TEŞKİLATı CIA veya Sovyetler Birliği Gizli İstihbarat TEŞKİLATı KGB’yi suçlamakla gerçekler ortadan kaldırılamaz. Eğer dış kaynaklı teşkilatlann bu vahim olaylara katkısı varsa, 1 Mayıs mitinginin de aynı ölçüde katkısı var demektir. Gerçekte anayasa düzenine karşı kişi ve kuruluşlann, anayasaya karşı bir nevi direniş şeklinde olaylann sahnelendiği, aklı başında her insanın varacağı sonuçtur…
"Gerçek odur ki, 1 Mayıs’ta dökülen kanların, akıtılan gözyaşlarının bütün sorumluluğu DİSK’e aittir. Mitingde demirperde ülkelerinin yaşantısına övgü nutuktan çeken onlardır, o ülkelerin demokratik hak ve hürriyetlere ters düşen yaşantısına özlem duyanlar onlardır, insan haysiyetini ortadan kaldıran, ideolojilerin eğitimini yaptıran onlardır. Bunun böylece bilinmesi ve olaylann sorumluluk çizgisinden saptırılarak ve bir kısım basının desteği sağlanarak mihverinden çıkanlması önlenmelidir."
Türk-İş’in bu günahı unutulmamalıdır.