1 MAYIS 1977 SONRASINDA HAK-İŞ
Hak-İş ve Memur-Sen bu yıl 1 Mayıs´ı Ankara´da Tandoğan´da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik´in konuşmacı olarak yer aldığı bir mitingle kutladı. Tarihçiler bu 1 Mayıs´ı unutmayacaklar ve AKP iktidardan gittikten sonra Hak-İş ve Me mur-Sen´e hatırlatacaklardır

Tarihçinin görevi, başkalarının unuttuğunu veya unutturmak istediğini hatırlamak ve hatırlatmaktır. Geçmişte yaşananlar hatırlanırsa, bugün çeşitli konularda tavır almak zorunda kalan kişi ve kuruluşlar, bunların kayda geçirileceğini ve ilerde bir gün karşılarına çıkacağını bilirlerse, günü kurtarmak yerine namuslarını kurtarmayı tercih edebilirler. Diğer taraftan, kişilerin ve örgütlerin görüşleri ve anlayışları da değişebilir. Bu değişiklik bir çıkar hesabına dayalı değilse, saygı duyulacak bir tavırdır. Çıkar hesabına dayalıysa veya göstermelikse, ayıptır.
Hak-İş ve Memur-Sen bu yıl 1 Mayıs’ı Ankara’da Tandoğan’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in konuşmacı olarak yer aldığı bir mitingle kutladı. Tarihçiler bu 1 Mayıs’ı unutmayacaklar ve AKP iktidardan gittikten sonra Hak-İş ve Me mur-Sen’e hatırlatacaklardır. Örnek olarak, Hak-İş’in 1977 yılındaki ta’ rını hatırlatalım. 1 Mayıs 1977 sonrasında hedef saptıran örgütlerden biri de Hak-İş’ti. Hak-İş 1989 yılında 1 Mayıs konusundaki tavrını değiştirdi. Sınıf kimliğini öne çıkarmasa bile 1 Mayıs kutlamalarına katıldı.
1992 yılında Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’in Ankara’da Karayolları Gn.Md. salonunda 1 Mayıs’ı birlikte kutlamaları önemli bir adımdı. Ancak Hak-İş’in 1977 yılında bu konudaki değerlendirmeleri unutulmamalıdır. "1977 Mayıs ı, yine istanbul’da Taksim Meydanında ve gayet kanlı bir şekilde tes’id edildi. Allah korkusu kalplerinde yer etmemiş, insaf, merhamet nedir bilmiyen Sovyetçi komünist Yahudi uşakları ile maocu komünist Yahudi uşaklarının birbirlerine ateş açmaları üzerine paniğe kapılan nümayişçilerden 50 kadarı hayatını kaybetti.
Mevcut Yahudi güdümlü liberalo-kapitalist nizam öylesine müdhiş bir hıyanet içindedir ki bu büyük katliama rağmen tek bir mes’ûl tesbit edilip tecziye edilmiş değildir. Ve nümayiş tertipleyicileri o kadar tüyler ürpertici bir ihanet içindedirler ki, onların başı. dünyanın en bedbaht mezalim ve katliamlara, işkencelere uğramış işçileri olan ve Yahudiye köle edilmiş- butunan Komünist memleket işçileri hakkında, nümâ yiş sırasırida şöyle diyebilmişdir: ‘Bugün ken düzenlerini kurmuş olmanın büyük sevinci içinde, Sovyet, Bulgar. Vietnamlı ve diğer sosyalist ülkelerin emekçilerinin sevincini paylaşıyoruz.’ "1 Mayısın güya işçi bayramı olarak tes’id edilmesi mer’i kanunlara mugayir olduğu. Komünizm gayr-i kanuni olup 1 Mayısın işçi bayramı olarak tes’idi de Komünizmin alâmeti farikası sıfatıyle memnu bulunmak icab ettiği halde, ne Hükümet, ne de adlî merciler 1 Mayıscılara karşı en küçük bir mani olma tebebbüsünde ve takibatta bulunmaktadırlar. "HAK-İS camiası ve bütün Türk işçileri 1 Mayıs Yahudi Bayramını lanetlemekte ve 1 Mayısda hiçbir hâl-ü kârda bayram yapılmamasını, 1 Mayısın tatil günü olmamasını istemektedir. "HAK-İŞ ve bütün Türk işçileri. 1 Mayısların Beynelakvâm Yahudiliğin ve onun hempalarının şenlik, şirketlik, azgınlık ve zafer günü olmaması için elinden geleni yapmıya kararlıdır. "Bundan böyle 1 Mayısda hiçbir bayramın yapılmaması için her hak kullanılacaktır. "Yahudiliğin Komünizm vasıtasıyla işçilerimizi istismar etmesinin ye şeni emellerine alet etmesinin önüne er geç mutlaka geçilecekdir. "Bütün Milletimizi bir kere daha ikaz ediyor, muazzam Yahudi tehlikesine karşı uyanmıya, derlenip toparlanmıya ve ona yekvucûd halde karşı koymıya davet ediyoruz! "Nihai zafer Yahudiliğin değil, Hak Davaya inananların olacaktır!"
AYDINLIK – YILDIRIM KOÇ