Katıldığım birçok toplantıda anlatmakta zorlandığım bir konu, Türkiye´de gerçek asgari ücretin 2002 yılından beri ciddi biçimde arttığıdır. İnsanların nasıl ve niçin davrandığını adamazsanız, yanlış işler yaparsınız.

Türk-İş´e bağlı bazı sendikalardan oluşan Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP), hükümeti ve sermaye sınıfını bir kez daha uyardı: Kıdem tazminat kırmızı çizgimizdir. Kırmızı çizgimize dokunulması, bizim için GENEL GREV nedenidir.

Çalışanlar için zorunlu bireysel emeklilik, 250 ve üzeri çalışanı olan kamu ve özel tüm işletmelerden başlayacak. Çalışanların maaşlarından her ay 100 lira kesilecek ancak işveren hiçbir katkı yapmayacak.

Anayasa Mahkemesi işverenlerin çalışanlarının kurumsal maillerini (e-posta) kontrol edebilmelerine olarak tanırken kurumsal mail hesabından özel amaçlı yazışmaları da işten atma sebebi sayılmasına izin verdi. Mahkeme’nin bu kararı iki çalışanın kurumsal mailleri delil gösterilerek işten atılması sonucundaki başvurularına karşılık verdi.

Zorunlu BES gerçek dışı ve başarısızlığa mahkûm bir uygulamadır. Amaç sosyal güvenlik değil, sosyal sigortaları kısmen özelleştirmektir…

Yaz ayları yaklaşıyor, haliyle çalışanların bütün bir yıl dört gözle beklediği izin dönemi de geliyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu´nun kıdem tazminatını yüzde 55 oranında hak kaybına uğratacak çalışma içinde olduğunu açıklaması sendikaları öfkelendirdi: ÜRETİMİ DURDURURUZ!

ÇALIŞANLAR eğer en az 1 yıllık kıdeme sahipse tazminatı hak ediyor. Kıdem tazminatını artırmak mümkün. Bunun için yapmanız gereken hesap ise çok basit.

Yıllık izin en çok 3’e bölünüp bir bölümü 10 günden az olmuyor. Meclis’teki tasarı yasalaşırsa yıllık izin 5’e bölünebilecek ve bir bölümü 6 günden az olmayacak. İşçiler bayramlarda tatil olmayan günler için izin kullanıp tatillerini uzatabilecek

HALİ hazırda; işten ayrılan çalışanın işvereninden kıdem tazminatı alabilmesi için iki temel koşul var.

12 Eylülün üzerinden yaklaşık 36 yıl geçti. Günümüzün sendikacılarının çok azı 12 Eylül öncesinde sendikacılık yaptı. O dönemin toplusözleşmelerini bilen de pek yok. Halbuki o dönemin toplusözleşmelerinde çok önemli haklar vardı.

Hükümet, işçi-işveren uyuşmazlıklarının mahkemelerden önce arabulucuya götürülmesinin zorunlu hale getirilmesine ilişkin bir çalışma yürütüyor. Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, buna ilişkin bir taslak hazırladıklarını bildirdi.