Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
20 Mart 2014
LAFA DEĞİL İCRAATA BAKALIM

AKP´nin yolsuzluk ve rüşvet iddialarını, ses kayıtlarını tamamen yok sayarak seçim kampanyasında Lafa değil, icraata bakarım propagandasını öne çıkarması, toplumun geniş bir kesimi açısından olduğu gibi, emekçiler açısından da çok şey ifade ediyor.

LAFA DEĞİL İCRAATA BAKALIM

Üç aydır ülke gündeminin ilk sırasını oluşturan yolsuzluk ve rüşvet iddialarının 30 Mart’ta yapılacak seçim sonuçlarını nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor. Başbakan ve partisi, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında normal koşullarda insan içine çıkamayacak hale gelmelerine rağmen, eşine az rastlanır bir pişkinlikle hareket ediyorlar. Öyle ki, 30 Mart yerel seçimleri ile ilgili olarak öne çıkan seçim sloganlarını, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile dalga geçen bir üslupla "Lafa değil, icraata bakarım" şeklinde belirlemişler.
Başbakanın aile bireylerinden, aile dostu iş adamlarına, bakanlardan bakan çocuklarına kadar yakın çevresindeki herkesi içine alan yolsuzluk ve rüşvet çarkının ayrıntıları birer birer ortaya çıkmasına rağmen, reklam kampanyalarında "Lafa değil, icraata bakarım" söylemini öne çıkarması en hafif tabirle tam bir yüzsüzlük örneği.
AKP’nin yolsuzluk ve rüşvet iddialarını, ses kayıtlarını tamamen yok sayarak seçim kampanyasında "Lafa değil, icraata bakarım" propagandasını öne çıkarması, toplumun geniş bir kesimi açısından olduğu gibi, emekçiler açısından da çok şey ifade ediyor.
AKP’nin iddia ettiği gibi lafa değil, icraata bakacak olursak, son yıllarda resmen patlama yapan iş cinayetleri, Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan keyfi işten atmalar, sendikasızlaştırma uygulamaları, işçilerin ve kamu emekçilerinin çeşitli düzeylerde yaşadığı saldırılar ve hak gaspları gibi icraatları bir kez daha hatırlamak gerekiyor.
Bugün son üç ay içinde sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıp halka "Lafa değil, icraata bakın" diyenler, buldukları her fırsatta işçilerin kıdem tazminatına, kamu emekçilerinin iş güvencesine göz dikilmesine ne diyecekler? Halktan toplanan vergilerin peş peşe çıkarılan teşvik paketleriyle patronlara aktarılmasını, işsizlik sigortası fonunun işsizler dışında herkes için kullanılmasını, halka harcanması gereken paraları para sayma makinesinde tıkır tıkır sayıp, ayakkabı kutusunda istiflemelerini nasıl açıklayacaklar?
Yine lafı bir tarafa bırakıp icraata bakacak olursak, geçtiğimiz 12 yıl içinde istihdamın kendi içinde kadrolu-taşeron, güvenceli-güvencesiz vb. şekillerde parçalanması, 2002 yılında 380 bin olan taşeronda çalışan işçi sayısının bugün 2 milyona dayanması, kara yollarında ve üniversitelerde çalıştırılan taşeron işçilerin haklarının yüksek yargı kararlarına rağmen ısrarla verilmemesi hangi icraatın gereği diye sormak gerekiyor.
Bütün bu gelişmeler karşısında sesini çıkaran, az çok tepkisini gösteren az sayıda sendika dışında bütün sendikalar iktidarın yörüngesine girmiş durumda. AKP’nin sendikal alandaki en önemli icraatlarından birisi "yandaş sendikacılık" gibi uluslararası literatüre giren bir sarı sendikacılık pratiğinin yaratılmış olması.
Hükümetin yolsuzluk ve rüşvet iddialarını inkar etmesi dahil, her söylediğine kayıtsız koşulsuz destek veren ve hükümetin memur sendikaları kolu gibi çalışan Memur Sen’in son 12 yıl içinde 18 kat üye artışı yaşayarak alanında kırılması çok zor bir rekora imza atması fazla söze gerek bırakmıyor.
Yıllardır işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını "piyasa"ya uydurmak için gece gündüz çalışanlar, yaptıkları yasal düzenlemelerle Türkiye’yi patronlar için dikensiz gül bahçesine, emekçiler açısından tam bir cehenneme çevirdiler. işçi ve emekçileri sefalet koşullarında çalışmaya mahkum edenler, evlerde istifledikleri parayı "erittikten" sonra üstüyle villa alacak kadar büyük icraatlar peşinde koşarken, asgari ücretlilerin ve her an işten atılma korkusu yaşayan taşeron işçilerin sorunlarına kulaklarını tamamen tıkayabiliyorsa gerçekten de lafı bir tarafa bırakıp, icraata bakmak lazım.

DİĞER HABERLER
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR

Açlık sınırı altında aylıklarla yaşamaya mahkûm edilen emekliler, çalışma yaşamına geri dönmek zorunda kalıyor. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışan emekli sayısı son 4 yılda 1 milyon 125 bin 131 kişi arttı.

HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM
HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM

Politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakan TCMB, liraya geçişi özendirmek için bankaları mevduat faizini artırmaya zorluyor. Bankalar mevduat faizini düşük, kredi faiz oranını ise daha yüksek hızda artırıyor.

İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR
İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR

5 yıldır özel bir iş yerinde çalışıyorum. Geçen hafta iş sözleşmesi verip imzalamamı istediler. Anlayabildiğim kadarıyla şartlar hep işverenin lehinde. Sözleşmeyi imzalamazsam ne olur, işveren işten çıkarabilir mi?

FAİZİ ARTIRMAK İYİ OLURDU DA, ANLAYIN İŞTE!
FAİZİ ARTIRMAK İYİ OLURDU DA, ANLAYIN İŞTE!

Bizler, yani kamuoyu, enflasyonda buzdağının su üstündeki kısmını görürüz. Merkez Bankası ise suyun altında kalan kısmı da görür, görmelidir, zaten gördüğünü de dile getiriyor.