1404 lira olan net asgari ücret dolar karşısında yıl başından bu yana 171 lira değer kaybetti. Erime, asgari ücrete bu yıl için yapılan 104 liralık zammın çok çok üzerine çıktı. Geçim koşullarının ağırlaşması nedeniyle tek bir işçinin yaşayabilmesi için yapması gereken asgari harcama tutarı ise 1927 liraya ulaşmış durumda. Bu gerçeklere karşın aralık ayında belirlenecek olan asgari ücret için yine 100- 110 liralık artışlar dile getiriliyor. İşçileri Türk-İş’in, işverenleri de TİSK’in temsil ettiği Asgari Ücret Tespit Komisyonu aralık başında ilk toplantısını yapacak. Aralık ayı sonunda 2018 yılında geçerli olacak yeni asgari ücret belirlenecek. Bu yıl için uygulanan net 1404 lira asgari ücret, fiyat artışları karşısında eridi. 1 Ocak’ta dolar kuru 3.54 TL seviyesindeydi. 1404 liralık asgari ücretin karşılığı yaklaşık 396.6 dolardı. Dün öğle saatlerinde dolar 3.97 seviyelerine çıktı. Asgari ücretin karşılığı 353.6 dolara düştü. Dünkü dolar kuru üzerinden hesaplandığında yıl başından bu yana asgari ücret dolar karşısında 171 lira eridi. Öte yandan Türk-İş’in son araştırmasına göre bir kişinin aylık geçim maliyeti 1927 liraya çıkmış durumda. Bu rakam ile asgari ücret arasında 523 lira fark bulunuyor. İşveren kesimi geçen yıl asgari ücret belirlenirken sıfır zam önermişti. Bu yıl ise işverenlere 100 liralık desteğin kesilmesi halinde yine sıfır zam talep etmeleri bekleniyor. Ancak yıl sonuna doğru yapılacak bir düzenleme ile 100 liralık desteğin yine verilebileceği de dile getiriliyor.

 

 

Hükümetin asgari ücret için masaya ne kadarlık artış getireceği ise henüz bilinmiyor. Memurlar ile memur emeklilerine yüzde 4 3.5, kamu işçilerine ise yüzde 3.5 3.5 zam verilecek. Bu nedenle, asgari ücrete de yüzde 7 zam yapılacağı yorumları yapılıyor. Bu da yaklaşık 100 lira zam anlamına geliyor.

 

 

TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, asgari ücret tespit çalışmalarında enflasyonun tek belirleyici olmaması gerektiğini savundu. Önen, “İşsizlik oranları, verimlilik artışı, küresel, ekonomik ve siyasi gelişmeler, ekonomik riskler, rekabet gücü gibi belirleyici diğer değişkenler de dikkate alınmalı” dedi. Önen, asgari ücretin siyasi polemikler üzerinden gündeme gelmesinin doğru olmadığını belirtti. Önen, 2016’daki yüzde 30’luk asgari ücret artışının etkilerinin işletme dengeleri üzerindeki etkisinin halen devam ettiğini savundu.