19 Ekim 2017
ŞİŞECAM İŞVERENİ CHP, NEDEN İŞÇİYE SAHİP ÇIKMIYOR?
21 bin işçi… Sakatlanmayan kalmamış. Diz, boyun ve bel fıtıkları, eklem bozulmaları… Arızalar daha ilk yıldan başlıyor. Aldıkları para ise asgari ücretin birazcık üzerinde… Üstelik bu para, yeni girenin değil, 15-20 senelik işçinin maaşı.
İş Bankası, Atatürk’ün emri ile 26 Ağustos 1924 yılında kuruldu. Kuruluş sermayesi olan 1 milyon liranın 250 bin lirasını Atatürk verdi. Gerisi, 1.000 liralık hisseler halinde halktan toplandı.
Bankanın resmi kayıtlarına göre, 30 Haziran 2017 tarihinde ortaklık yapısı şöyle:
| İş Bankası Munzam Sandık Vakfı: Yüzde 39.95
| Atatürk Hisseleri (CHP): Yüzde 28.09
| Halka açık pay: Yüzde 31.96
Atatürk, CHP’ye ait olan hisselerin temettü gelirini, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na bıraktı. Ama CHP, 11 kişilik yönetim kurulunda 3 üyeyle temsil ediliyor.
Banka yöneticilere ayda 12 bin lira maaş, yılda 800 bin lira civarında huzur hakkı veriyor. Yönetim kurulu üyelerinin makam arabaları ve makam odaları var. Kılıçdaroğlu da SSK Genel Müdürlüğü’nden emekli olunca Baykal banka yönetimine atadı. 2002’ye kadar kalmıştı orada.
Sonuç olarak CHP, banka gelirinden yararlanmamış olsa da, bankanın kuruluş ortağıdır ve yüzde 28.09 gibi yüksek bir paya sahiptir. Bankayı ve bankanın sahibi ya da ortağı olduğu çok sayıda işletmeyi yönetenler arasındadır. Bugün de CHP adına Murat Karayalçın, Müslüm Sarı ve Umut Akdoğan, yönetim kurulundadır.
Gelelim konumuz olan Şişecam’a:
Atatürk’ün emriyle 1935’te İş Bankası tarafından kuruldu. Bugün, 150 ülkeye ihracatı, 13 ülkede faaliyeti, 26’sı yurtdışında, 44 üretim tesisi var. Düzcam üretiminde dünyada 5., Avrupa’da 1. sırada. Cam ev eşyasında 20 bin çeşit kapasitesi ve üretimiyle dünyada 3., Avrupa’da 2. sırada. Biri Milano’da 51 mağazası var. Cam ambalajı üretiminde Avrupa’da 4. sırada. 2.3 milyar kWh elektrik üretimi ile hem kendine yetiyor, hem de ulusal şebekeyi besliyor.
1988’de başladığı madencilikte, 4.5 milyon ton/yıl üretim kapasitesine sahip. 5 ülkede 20 tesisi var. Soda üretiminde Avrupa’da 4. ve dünyada 10. sırada. Sodyum bikromat ve bazik kromsülfat üretiminde dünyada 1, kromik asit üretiminde 4. sırada.
Peki, Şişecam’ı böylesine bir dünya devi haline getiren işçi ne durumda?
21 bin işçi… Sakatlanmayan kalmamış. Diz, boyun ve bel fıtıkları, eklem bozulmaları… Arızalar daha ilk yıldan başlıyor. Aldıkları para ise asgari ücretin birazcık üzerinde… Üstelik bu para, yeni girenin değil, 15-20 senelik işçinin maaşı.
Şişecam’ın sahibi olan bankanın ortağı CHP, görmedi işçinin bu halini bunca sene. İşçi feryat etti, yine duymadı.
2003’te greve çıktı işçi. Hükümet, “Milli güvenlik ve genel sağlık” gerekçesiyle erteledi. Yani yasakladı grevi. Oysa yasak gerekçesi gerçeğe uymuyordu, yasadışı idi.
İşveren CHP, yönettiği işçinin grevinin, yasadışı şekilde yasaklanmasına ses çıkarmadı.
İşçi yasak hakkında dava açınca, yargı hak verdi işçiye. 2004’te yeniden greve çıktı işçi. Ama hükümet yine çıktı karşılarına. “Zinharrrr”. Gerekçe yine yasadışı idi. CHP’den yine ses çıkmadı.
20 Haziran 2014’te, yeniden Anayasal grev hakkını kullanmaya kalktı işçi. Üçüncü kez dikildi hükümet. Yine “milli güvenlik ve genel sağlık” diye. Yine yasadışı yani. Üçüncü yasağa, üçüncü yasadışı yasağa, yine ses etmedi CHP.
Sendika Danıştay’a başvurdu, ama 2004’te işçiye hak veren Danıştay, bu kez tersi karar verdi. Danıştay kararı Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü. Anayasa Mahkemesi Danıştay’a değil, işçiye hak verdi. Hükümetin yasaklarının yasadışı olduğuna hükmetti. Bu karara sahip çıkmadı işveren koltuğundaki CHP.
Bu yılın 24 Mayıs’ında işçi yeniden greve niyetlendi. Anayasa Mahkemesi’nin, “yasağın yasadışı” demesine rağmen hükümet, aynı yasadışılıkla tekrar dikildi işçinin karşısına; “Milli güvenlik”… İşveren CHP, yine yok ortalarda.
Ne işçinin anayasal hakkına sahip çıktı, ne de işçiyi greve zorlayan sebepleri merak etti.
Şimdi ise Şişecam, 90 işçiyi sokağa attı.
CHP’den yine ses yok. Oysa Şişecam, İş Bankası’na ait, bankanın yüzde 28.09’u da CHP’ye… Ve CHP, Şişecam’ın patronu olan bankanın yönetim kurulu koltuğunda.
Daha garibi şu ki, 2013’te 454, 2014’te 420, 2015’te 722.8 milyon TL kâr eden, 90 işçiyi sokağa atan Şişecam, 2016’da ise 1 milyar 40 milyon TL net kâr etmişti. Atatürk’ün kemikleri sızlıyordur eminim.
