Milyonlarca emekçinin iş güvencesi anlamına gelen kıdem tazminatını fona devretmek için kolları sıvayan hükümet, Çalışma Bakanlığının hazırladığı yasa değişikliği taslağını dün Bakanlar Kurulunda görüştü. Henüz taraflara sunulmayan taslağa ilişkin açıklama yapan Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, düzenlemenin olgunlaşma aşamasında olduğunu söyledi. Bu gelişmelere karşın taraflardan açıklamalar gecikmedi. Türk-iş Genel Başkanı Ergün Atalay, mevcut haklardan nokta kadar geriye gidişi kabul etmeyeceklerini yineledi. Türk-İş Genel MALİ SEKRETERİ ve Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar, ne olup bittiğinden habersiz olduklarına dikkat çekerek, Üçlü Danışma Kurulunu bekleyeceklerini söyledi. Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel ise hükümetin bu girişiminin art niyetli olduğuna dikkat çekerek, "Çözüm arıyorlarsa kıdem tazminatı garanti fonu kursunlar" önerisinde bulundu.

 

 

AKP’nin yıllardır üzerinde çalıştığı ve seçimler nedeniyle sürekli ertelediği kıdem tazminatı ile ilgili hazırlanan taslak hükümete sunuldu. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş taslağın içeriğini sır gibi saklarken, kıdem tazminatı konusunun Bakanlar Kurulu toplantısında ele alındığını vurguladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakam Mehmet Müezzinoğlu, milyonlarca işçiyi ilgilendiren kıdem tazminatında sona geldiklerini ve yaptıkları düzenlemeyi dünkü Bakanlar Kurulu’na sunacaklarını açıkça ifade etmesine rağmen Kurtulmuş’un açıklamasında Bakanlar Kurulu’na sunulan yasal düzenleme ile ilgili olarak "bilgilendirme" olarak nitelemesi dikkat çekti. 

 

 

Kurtulmuş açıklamasında, "Kıdem tazminatı çok detaylı şekilde gündeme geldi. Politika hedefleri olarak işçiyi hak kaybına uğratmayacak, işverene ilave yükler getirmeyecek, tahsilat sorunu olmayacak ve sürdürülebilir bir yapının ortaya konduğu rapor detaylarıyla paylaşıldı. Dolayısıyla bu bakanlar kurulundaki ilk bilgilendirmedir. İlgili bakan arkadaşlarımız konunun daha net bir şekilde ana çerçevesine oturtulmasını sağlayacaklar ve kıdem reformu Türkiye’nin gündemine gelecektir. Şu anda olgunlaşma aşamasındadır" dedi. 

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da, Kanal 7’de yayınlanan Başkent Kulisi programında yaptığı açıklamada kıdem tazminatı ile ilgili olarak şunları söylemişti: ‘ Böyle bir yapının daha fazla sürdürülmesi daha fazla mümkün değil. Bu ı çalışanın hakkı. Korunmak ve güvence altında olmalı. Bu güvence işverenin himayesinde toplanıyor. En iyi işveren bile zora girdiği zaman burada mağdur olan yine çalışan oluyor. Bu mağduriyeti gidermek için bir fon oluşturacağız. Burada işveren işçinin hak ettiği parayı fona yatıracak. Bu konuda yolun başındayız. İlgili bakanlıklarla teknik çalışmalar tamamlandı. Düzenlemeyi yarın Bakanlar Kurulu’na sunacağız. Onay alınırsa sahaya çıkacağız." 

 

Bakan Müezzinoğlu’nun açıklamaları ile Bakanlar Kurulu sonrasında Kurtulmuş’un yaptığı açıklamaların farklı olması, "Hükümetin kıdem tazminatı konusunda işçinin tepkisinden çekindiği ve konuyu zamana yaymaya çalıştığı" şeklinde yorumlandı. Türk-İş ve DİSK daha önce yaptıkları açıklamalarda kıdem tazminatı konusunda kazanılmış haklardan geri gidişi kabul etmeyecekleri, kıdem tazminatının kırmızı çizgileri olduğunu ilan etmiş ve "İşçinin kıdem tazminatından elinizi çekin" demişti. 

 

 

Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu Pazar günü Kanal 7’de yaptığı açıklamada emeklilik yaşının arttırılacağını kaydederek, ‘Gelişmiş ülkelerde ortalama emeklilik yaşı 72 bizde daha yeni 52 oldu. Bu ülkeler emeklisine 17 yıl maaş öderken biz 27 yıl maaş ödüyoruz. Bu sistemi sürdüremeyiz. Genç nüfusun çalışma geleceği için emekli yaşını düzenliyoruz. 65 yaşından önce emeklilik olan tek bir ülke yok. Almanya şuanda 67’yi tartışıyor. 2036 yılında kadınlar 58, erkeklerde 60’dan önce emekli olamayacaklar. Biz ortalama 52 olan emekli olma yaşını daha yukarı çıkarmamız gerekiyor" demişti. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada bu konuda bir çalışmaları olmadığını, mevcut sistemin devam edeceğini söyledi. Kurtulmuş’un bu açıklaması "hükümetten geri adım" şeklinde değerlendirildi. 
 

 

Türk-iş Genel Başkanı Ergun Atalay kıdem tazminatı ile ilgili olarak Bakanlar Kurulu’na sunulan taslakla ilgili bilgilerinin olmadığını bildirdi. Hükümete endişelerini tekrar anlattıklarını kaydeden Atalay, Türk-İş’in hassasiyetleri belli. Kıdem tazminatlarını nasıl vermeyiz diye hesap yapanlar var. Onları ve hükümeti uyarıyoruz. Kıdem tazminatımızla oynamayın. Huzurumuzu kaçırmayın. Kazanılmış haklarımızdan nokta kadar taviz vermeyiz”" dedi. Kıdem tazminat, konusunda alamayanlar için yeni düzenlemeler yapılabileceğini, Türk-İş olarak bu konuda ellerinden gelen her türlü desteği vereceklerini ifade eden Atalay, “Kıdem tazminatında 30 günün altına düşmesini kabul etmeyiz. Bunu yapamazlar, yaptırmayız. Bu konuda daha önce yaptığımız açıklamalar var. İşçiye verdiğimiz sözler var. Ne demişsek yaparız” diye konuştu. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay daha önce yaptığı açıklamalarda kıdem tazminatında kazanılmış haklardan geri adım atılması durumunda buna genel grevle karşılık vereceklerini, işçilerin çoluğuyla çocuğuyla ayağa kalkacağını bildirmişti.

  

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-iş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu da "Bugünkü fon sisteminin, daha önce çıkartmış oldukları fon sistemiyle bir benzerliği varsa önemli bir derecede kayıplar içeriyor. Yani fon hep işçinin hakkını önemli ölçüde tırpanlayacak ortadan kaldıracak bir sistem olarak karşımıza çıkıyor" dedi. Hükümetin İşçi hak kaybı yaşamayacak, işverene ekstra yük getirmeyecek’ açıklamasını ilginç bulan Serdaroğlu şunları söyledi: "Eğer fonda işçinin ekstra bir kaybı olmuyorsa işverenin de ekstra yükü olmuyorsa niye değiştiriyorlar bunu anlamış değiliz. Mutlaka taraflardan birisinin bu fon konusunda çıkarı olması gerekiyor, işçinin kıdem tazminatı alamadığını iddia ediyorlar aslında yasal olarak almaya hakları var, bunun için düzenleme gerekiyor. Ama işverene ekstra maliyet yüklenmeyecek denilmesini anlayamadık. Bazı şeyleri değiştirmiyormuş gibi göstererek birtakım hak kayıplarını kamufle etmeye çalışıyorlar. Toplumu en iyi bildikleri yöntem olan, ‘sanki veriyormuş gibi göstererek aldıkları’ sistemi, burada da uygulamış olacaklar. Ellerindeki imkânı buna göre dizayn ediyorlar, şekillendiriyorlar. Toplumu farklı yere yönlendirmek için, algı pozitifliği yaratmak için çeşitli söylemlerle karşımıza çıktılar."

 

 

"Fon sisteminde işçilerin bir kaybı olmayacaksa bunu bütün geçmişteki almış oldukları hakka paralel şekilde aldıklarını göstermeleri lazım" diyen Serdaroğlu, şu uyarıda bulundu: "Diyelim ki kıdem tazminatın işverene maliyeti işçi ücretinin yüzde 8.33. Yani 8.33 aylık ödemeye işveren devam edecek mi? Türk-iş bir iddiada bulundu 30 gün altında olmasın diye.. Şimdi 30 gün hesaplamasında çıplak ücret mi var giydirilmiş ücret mi var görmek lazım. Bir de toplusözleşmelerle kazanılmış haklar var. Yani kıdem tazminatı tavanını doldurmayan işçi arkadaşlarla ilgili 30 gün değil de 40-45 gün üzerinden kazanımlar var. Bunların durumuyla ilgili bir netlik ortaya çıkacak mı onu göreceğiz. En önemlisi de eski işçilerle yeni işçileri parçalayacak bir yöntemi öngörüyorlar. Eski işçileri mücadelenin içine sokmamak onların kafasını karıştıracak sözde rahatlamasını sağlayacak formülasyon düşünüyorlar. 3-4 sene sonra fabrikadan insanlar ayrıldıkça yeni gelen insanlar fona dâhil olacağı için kıdem tazminatını fondan alacak işçi sayısı daha da artacak, işçilerin kıdem tazminatıyla ilgili yaşadığı zorluklardan, kredi borçlarından dolayı işveren de pazarlık yapacak. Muhtemel kayıpların içereceğini biz tahmin ediyoruz ona göre mücadele hattı belirleyeceğiz.