Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
15 Ocak 2017
İŞÇİLER MEYDANLARA İNECEK Mİ?

Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğünde emperyalizme karşı verdiği Kurtuluş Savaşı´nı kazandıktan sonra 1924, 1961 ve 1982 anayasalarının ilkeleri üzerine kurulmuş ve demokrasiyi göreceli olarak yaşama geçirmiş bir devlettir.

İŞÇİLER MEYDANLARA İNECEK Mİ?

Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğünde emperyalizme karşı verdiği Kurtuluş Savaşı’nı kazandıktan sonra 1924, 1961 ve 1982 anayasalarının ilkeleri üzerine kurulmuş ve demokrasiyi göreceli olarak yaşama geçirmiş bir devlettir. AKP 2002 yılında iktidara gelinceye kadar demokrasinin temel ilkeleri, kör topal, bu ülkede varlığını sürdürmüş ve kuvvetler ayrılığı, temel hakların varlığı demokratik düzenin ayrılmaz parçaları (mütemmim cüz) olarak yaşatılmışım Şimdilerde ihtirasları akıllarının bir karış üstünde olanlar, iktidar olmanın dayanılmaz girdabında dönüp duranlar demokratik düzenin güvenli bir toplum için çizdiği sınırlardan sıkılmışlar ve demokrasinin insan haklarının korunması için ördüğü duvarları yıkmaya soyunmuşlardır. AKP-MHP ortaklığının başlattığı anayasa değişikliğinin özü demokratik rejim ile asla ilgisi olmayan ve dünyanın hiçbir ülkesinde, en ilkel topluluklarda bile var olmayan, bir ucube düzen kurmaya çalışmakta ve başarılı olacaktan da anlaşılmaktadır. Siyaset literatüründe kurulmak istenen düzene verilecek isim yoktur. Sivil diktatörlük, tek adam yönetimi, güçlendirilmiş başkanlık sistemi kurulmak istenen sistemi anlatmaya yetmez. Kurulmak istenen sistem George Onvell’in 1984 adlı eserindeki "Büyük biraderi" gölgede bırakır. Getirilmek istenen siyasal düzen ile siyasi bir dev, bir Leviathan yaratılmak istenmektedir. Kimsenin sorgulayamayacağı, ölünceye kadar tüm güçlerin sahibi olacağı yarı tanrı bir insan bu ülkenin mutlak egemeni yapılmak isteniyor. Bu akıl dışı düzene halkımız referandumda "evet" diyecek mi?

İŞÇİLER UYANIN ARTIK 
 
Güçlü sermayenin ya da güçlü devletin karşısında ezilmesin diye işçilerin korunması insanın insana kul olmamasının temel kuralıdır. Özellikle demokratik rejimlerin en belirgin yanı işçilerin korunmasına yönelik önlemlerdir. Başka bir deyişle bireysel işçi haklarını koruyan yasalar çıkarmak, bununla yetinmeyip işçilerin topluca haklarını korumak için örgütlenme hakkı tanıyan yasalar hep demokratik düzenin ürünleridir. Demokrasinin olmadığı ülkelerde işçi haklarından söz etmek olanaklı değildir. İşte size Suudi Arabistan ve demokrasiyi ağzına bile almayan diğer Arap ülkelerinin durumu. Buralarda işçiler köledir. Öyle ise demokrasiden uzaklaştıkça işçilerin bireysel ve toplu haklan tehlikeye girecek demektir. AKP’nin işçi dostu olmadığı açıktır. Bunun en son örneği AKP’nin hazırladığı "İş Mahkemeleri Yasa Tasarısı"dır. Buna başka bir yazıda aynntılan ile değineceğiz ama özü işçinin iş güvencesini ortadan kaldırmaktır. Düşünün daha tüm yetkiler tek adamda toplanmadan işçiye karşı başlatılan bir kıyım, demokrasinin üstüne bir şal örtüldükten sonra acaba neler getirecektir? İşçiler ve sendikalar, bağnazlıktan ve bağnazlığın kendilerine vurduğu zincirlerden kurtularak gerçekleri görmeye başlamalıdırlar. 
 
PROTESTO DEMOKRATİK BİR HAKTIR
 
Öyle anlaşılmaktadır ki anayasa değişikliği yasa tasarısı TBMM’de 330 oydan fazlası ile kabul edilecek ve yasalaşması için halkın oyuna sunulacak, referanduma gidilecektir. İşçilerimiz ve onları temsil eden sendikalar, acaba mezbahaya götürülen koyunlar gibi gelişmeleri sadece seyir mi edecek? Anayasa değişikliğinin halk oyuna sunulacağı gün tıpış tıpış gidip anayasa değişikliğine "evet" mi diyecek? Yoksa kendisini sel sularında boğacak fırtınanın gelmekte olduğunu farkedip sesini yükseltecek mi? Bu anayasa değişikliği işçiye mezar olacak tuzaklarla doludur. İşçi sendikaları ve konfedrasyonlann tümü aralarındaki görüş farklılıklarını bir kenara bırakıp bu anayasa değişikliğine "hayır" demek için işçileri meydanlarda toplamalı ve onlara demokrasiden kaçışın işçi için felâket olacağını anlatmalıdır. İşçiler ve sendikalar Suudi Arabistan’daki gibi bir kölelik düzeninde yaşamamak için meydanlara inmeli ve "hayır" diye haykırmalıdırlar. Haykırmalıdırlar çünkü demokrasinin olmadığı düzenlerde işçi hakları yok olacak haklann en başında gelecektir. Sormak istiyorum işçiler ve sendikaları işçi haklarını yok edecek muhtemel bir tehlikeye karşı meydanlara inip demokratik protesto haklannı kullanmaya hazır mı yoksa kölelik düzeninde kuzuların sessizliği içinde yaşamayı mı tercih edecek? Şimdi konuşma zamanıdır. Haydi Türk-İş, haydi Hak-İş. haydi DİSK. Hodri meydan!

NOT: Başarılı gazeteci, Emek Servisi Müdürü Tarık Tekgözli’nin iş güvenliği uzmanı olduğunu öğrendim. Kendisini tebrik eder, dostlarıma duyururum.

DİĞER HABERLER
BARRY CALLEBAUT’TA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
BARRY CALLEBAUT’TA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Barry Callebaut Türkiye arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR

Açlık sınırı altında aylıklarla yaşamaya mahkûm edilen emekliler, çalışma yaşamına geri dönmek zorunda kalıyor. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışan emekli sayısı son 4 yılda 1 milyon 125 bin 131 kişi arttı.

HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM
HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM

Politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakan TCMB, liraya geçişi özendirmek için bankaları mevduat faizini artırmaya zorluyor. Bankalar mevduat faizini düşük, kredi faiz oranını ise daha yüksek hızda artırıyor.

İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR
İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR

5 yıldır özel bir iş yerinde çalışıyorum. Geçen hafta iş sözleşmesi verip imzalamamı istediler. Anlayabildiğim kadarıyla şartlar hep işverenin lehinde. Sözleşmeyi imzalamazsam ne olur, işveren işten çıkarabilir mi?