2016 YILINDA 1 MAYIS NASIL KUTLANMALI
1 Mayıs´ın kutlanmasında tüm ülkeler ve tüm zamanlar için geçerli bir reçete yoktur. Her ülke, işçi sınıfının güncel sorunlarını dikkate alarak, en geniş katılımlı bir gövde gösterisi yapmaya çalışır.
1 Mayıs’ın kutlanmasında tüm ülkeler ve tüm zamanlar için geçerli bir reçete yoktur. Her ülke, işçi sınıfının güncel sorunlarını dikkate alarak, en geniş katılımlı bir gövde gösterisi yapmaya çalışır.
2016 yılında Türkiye’de işçi sınıfının öncelikli sorunları ne?
2016 yılında işçi sınıfının öncelikli sorunları ve hedefi iki grup halinde toplanabilir.
Birinci ve öncelikli sorun, emperyalizmin Türkiye’ye ve Türk milletine yönelik saldırısının püskürtülmesidir.
İkincisi, sermayenin ve AKP’nin işçi sınıfına yönelik saldırısının püskürtülmesidir.
EMPERYALİZMLE MÜCADELE
Emperyalizmin Türkiye’ye yönelttiği saldırıda günümüzde iki güncel görev, bölücü terör örgütü ve Fethullahçı terör örgütüyle mücadeledir. Bölücü terör örgütü, ırkçı bir politika izlemektedir. İşçi sınıfı hareketinin en büyük düşmanlarından biri, ırkçılıktır.
Bölücü terör örgütünün sendikal alandaki yandaşlan, işçi sınıfını ırk temelinde bölerek, işçi sınıfının emperyalizme ve sermayedar sınıfa karşı mücadelesine büyük darbe indirmektedir.
Fethullahçı terör örgütü de insanları inançlarına göre sınıflandırarak ve bölerek, işçi sınıfının çıkarlarına zarar vermektedir.
Her iki terör örgütü, emperyalizmin çıkarları ve talimatları doğrultusunda, Türkiye’de bir iç savaş yaratma ve Türkiye’yi parçalama çabası içindedir. Bu saldırıdan en fazla zarar görecekler arasında, nüfusumuzun yüzde 70’inden fazlasını oluşturan ücretliler ve aynca emekliler gelmektedir.
Bu nedenle günümüzde işçi sınıfının çıkarlarını savunmak, her iki terör örgütüyle de mücadeleyi gerektirir.
1 Mayıs, işçi sınıfının birlik günüdür; ancak bu birlik, ancak işçi sınıfının ve ülkenin çıkarlannı savunanlarla oluşturulabilir. Türkiye’nin ve işçi sınıfının düşmanı emperyalistlerin işbirlikçileriyle, terör örgütlerinin yandaşlanyla birlik olmaz.
SERMAYE VE AKP İLE MÜCADELE
Sermaye ve AKP günümüzde işçi sınıfına yönelik yeni saldırılar peşindedir.
Kıdem tazminatı fonu gündemdedir. Belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaştınlması ise kıdem tazminatını tümüyle ortadan kaldıracaktır.
Kamudaki taşeron işçilerinin özel sözleşmeli personel statüsüne geçirilmesi girişimi, işçilerin birçok hakkını yok edecektir.
Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisinin verilmesi, işçi simsarlığını kurumsallaştıracak, işçilerin sendikal haklarını kullanmalarının önünde önemli bir engel oluşturacaktır.
1 Mayıs, sermayenin ve AKP’nin bu saldırılarına karşı en geniş birlikteliğin oluşturulduğu gün olmalıdır.
Günümüzde Türkiye’de ücretlilerin sayısı 18 milyonu aştı. İşçi statüsünde çalışanlar da yaklaşık 14,5 milyon civarında.
Ancak 1 Mayıs kutlamalarına katılanların sayısı çok sınırlı kalacak.
Bunun sorumlularından biri, 1 Mayıs’ı, özellikle bölücü terör örgütünün hendeklere gömüldüğü koşularda, güvenlik güçleriyle çatışma alanı olarak görenlerdir.
1 Mayıs’ın amacı çatışma değil, güç gösterisidir.
Özellikle PKK’nın kentlerden ve kırsal bölgelerden ve Fethullahçı terör örgütünün bürokrasiden, silahlı kuvvetlerden ve işverenlerden temizlenmekte olduğu bir süreçte, işçilerle güvenlik güçlerini karşı karşıya getiren bir 1 Mayıs kutlaması son derece yanlıştır. Özellikle işçi katılımının çok çok sınırlı kaldığı koşullardaki 1 Mayıs kutlamaları, dayak yemenin bir fazilet ve başarı gibi sunulduğu bir biçimde gerçekleştirilmemelidir.
1 Mayıs, emperyalizme, emperyalistlerin ülkemizdeki uzantısı PKK’ya ve Fethullahçı terör örgütüne, sermayeye ve AKP’ye karşı bir gün biçiminde kutlandığında anlamlıdır ve yararlıdır.