Petrol-İş Genel Başkanlığı seçimlerinde bugün 2 aday yarışacak. Yöneticiler ve işçiler bu seçimi bayrak yarışı gibi değil, demokratik ve mücadeleci bir hareketin yerleşmesi olarak görüyor

TÜRK-İŞ’e bağlı Petrol-İş Sendikası’nın 27. Olağan Genel Kurulu dün başladı. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezi’nde gerçekleşen kongre 2 gün sürecek. 250 delegenin oy kullanacağı Genel Kurul’da özelleştirmeye karşı mücadelesiyle tanınan Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ile AKP-MHP-HDP’li yöneticilerin ortak adayı olarak bilinen Petrol-İş Genel SEKRETERİ Ali Ufuk Yaşar’ın yönetiminde 2 liste karşı karşıya geliyor.

Aynı senaryo daha önce Türk-İş’e bağlı Hava-İş Sendikası’nda yaşanmıştı. AKP Hükümeti’nin çalışma hayatına yönelik saldırılarına karşı mücadele eden Atilay Ayçin’in genel başkanlığını yaptığı Hava-İş Sendikası 2013 Aralık ayında gerçekleşen Genel Kurul’da hedef alınmış, AKP’nin 23. Dönem Kahramanmaraş Mlletvekili Cafer Tatlıbal’ın oğlu Ali Kemal Tatlıbal genel başkanlık koltuğuna oturtulmuştu. Şimdi de Mustafa Öztaşkın’ın genel başkanlığını yaptığı Türk-İş’in en mücadeleci sendikalarından biri olan Petrol-İş Sendikası, AKP-HDP-MHP ortaklığının hedefi oldu. Kulislerde yapılan yorumlara göre, bugün yapılacak seçimlerde 2 listenin yarıştığı bir bayrak mücadelesi değil, Türkiye’de demokratik, mücadeleci ve güçlü bir sendikal hareketin yerleşmesi oylanacak.

SENDİKAL GÜÇ BİRLİĞİ DE GENEL KURULA KATILDI

Genel Kurul’a Petrol-İş’in de içinde yer aldığı Sendikal Güç Birliği Platformu’nda bulunan Tekgıda-İş, Belediye-İş, Kristal-İş, Deriteks, Basın-İş, TÜMTİS sendikalarının genel başkanları ile Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak katıldı. Industriall Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, Güneydoğu Avrupa Enerji Sendikaları Ağı Genel Başkanı Goran Takiç, Genel SEKRETERİ Mitja Fabian gibi yabancı konuklar da Genel Kurul’da hazır bulundu. Saat 10.00’da başlayan Genel Kurul’da Divan Başkanlığı’na eski Petrol-İş Genel MALİ SEKRETERİ Adnan Özcan seçildi. Divan seçiminin ardından başta Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitler adına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

‘ÖZELLEŞTİRMEYE KARŞI ALGIYI DEĞİŞTİRDİK’

Daha sonra açış konuşmasını yapmak üzere Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın kürsüye çıktı. Konuşması sık sık destek sloganlarıyla kesilen Öztaşkın, sendikanın özelleştirmeye ve sendikasızlaştırmaya karşı yürüttüğü iki önemli kampanyadan bahsetti. Özelleştirmelere karşı etkili bir mücadele yürüttüklerini belirten Öztaşkın, şunları söyledi: "Türkiye’de Petkim’in ve Tüpraş’ın özelleştirilmesine karşı çok ilkeli bir kampanya yürüttük. Biz yola çıktığımızda özelleştirmeye evet diyenlerin oranı yüzde 68’lerdeydi. Bizim kampanyamızdan sonra özelleştirmeye evet diyenlerin oranı yüzde 50’lere geriledi. Toplumsal çalışma böyle yapılır. Bir araştırma şirketi, topluma ‘Tüpraş’ın ve Petkim’in özelleştirilmesine ne diyorsun’ diye sordu. Toplumun yüzde 72’si, "Ben özelleştirmeye evet desem de Tüpraş’ın ve Petkim’in özelleştirilmesine hayır diyorum" dedi. İşte toplumsal algı böyle değiştirildi. Mücadele, yeni yöntemler yeni araçlar bulunarak yapılır. Dünyaya örnek oldu bu kampanya. Öteki kampanyamız "Sendikalı ol" kampanyasrydı. Her şey örgütlenerek değiştirilir. Ağlayarak sızlanarak değiştirilmez. Biz bu kampanyadan sonra son 4 yılda aidatlı üye sayımızı 22 binden 30 binin üzerine çıkardık. Aidat almadığımız  üyelerimizle birlikte 35 binin üzerinde üyemiz var. Son 6 yıla baktığımızda sendikamızın 10 bin üye kazandığını görüyoruz."

‘DELEGELERİN ÖZGÜR İRADESİNE İPOTEK KONULUYOR’

Öztaşkın konuşmasında genel kurul sürecine de değindi. Bir algı yaratılmaya çalışıldığına dikkat çeken Öztaşkın, "Günlerdir seçimin sonucunu etkilemeye yönelik propaganda yapıldı. Neydi bu algı operasyonun temel unsurları? Bir, ‘Biz seçimi çok açık ara aldık’. İki, ‘Genel başkan aday olmuyor’. Bu, gerçeklerin çarpıtılmasından başka bir şey değildir. Bu, delegelerin psikolojik olarak baskı altına alınmasından başka bir şey değildir. Bu sizin anlayacağınız maç oynanmadan sonucu ilan etmektir. Ama unutmayın. Hiçbir maç oynanmadan sonuçlanmaz. Peki soruyorum. Genel başkan aday olmayacaksa bu telaş neden? Gece gündüz insanlar neden aranıyor? İnsanlar yataklarından kaldırılarak gece yarısı toplantıları niye yapılıyor? Delegelerin özgür iradesine, düşüncelerine neden ipotek konulmak isteniyor? İnsanların içine korku salınmaya çalışıldı. Delege asker gibi gösterilmeye çalışıldı. Hiç kimse bir başkasının askeri değildir. Hiç kimsenin de Mustafa Öztaşkın’ın askeri olmasını da hiçbir zaman istemedim, şu an da istemiyorum. Petrol-İş’te herkes kendi özgür iradesiyle karar verebilecek bilgiye, yeteneğe, her şeyden evvel cesarete sahiptir" ifadelerini kullandı.

‘ÖZELLEŞTİRME KARŞITLIĞIM NEDENİYLE TEHDİT EDİLDİM’

Tüpraş’ın özelleştirmesine karşı verdikleri mücadeleyi anlatan Mustafa Öztaşkın, şöyle konuştu: "Evim basıldı. Oğlum o zaman 8 yaşındaydı.Uyurken kafasına doğrultulmuş silahlarla uyandı. Günlerce gözetim altında kaldık. Arkadaşlarla birlikte cop yedik. Kafamız gözümüz yarıldı. Yüzlerce davadan yargılandım. Özelleştirmeler sürecinde, hele hele Tüpraş’ı Rus mafyasının aldığı dönemlerde ne tehditler yedim. Korkutulmaya çalışıldım, sindirilmeye çalışıldım. Dimdik ayaktayım. Hiçbir güç beni hak yolundan, işçi yolundan döndüremez."

Konuşmasında kendi özel yaşamına da değinen Öztaşkın, "Ben köyde doğdum. Yoksulluk ve sefaleti yaşadım. 5 yaşıma kadar ayakkabı görmedim. 5 yaşından sonra lastik ayakkabı buldum. İşçiyim, işçiliğimden gurur duyuyorum. Sırtımdan işçi tulumunu hiç çıkarmadım. İşçi gibi düşündüm, işçi gibi yaşadım. Kalbim, yüreğim hep sizinle oldu. Çünkü doğduğum yeri de geldiğim yeri de hiç unutmadım. Benim gelebileceğim en yüksek makam Petrol-İş Genel Başkanlığı’dır. Petrol-İş Genel Başkanlığı benim onurumdur, şeref madalyamdır" dedi.

‘Petrol-iş’ in mücadeleci çizgisi hedef alınıyor’

MUSTAFA Öztaşkın’ın listesinden Petrol-İş Genel EĞİTİM ve Örgütlenme Sekreterliği’ne aday olan Petrol-İş Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz, Aydınlık’a konuştu. Delegelere seslenen Akyüz, Ali Ufuk Yaşar önderliğinde AKP’ye ve Türk-İş yönetimine daha yakın bir listenin Petrolİş’in mücadeleci çizgisini değiştirmek için aday olduğuna dikkat çekerek, şu uyarılarda bulundu: "Siyasal iktidarlara, özelleştirmelere karşı mücadele etmişiz. Örgütlemelerde büyük mücadeleler vermişiz, eylemler, grevler yaşamışız. Mücadele dolu şanlı bir tarihimiz var. Bu tarih değiştirilmeye çalışılıyor. Petrol-İş çizgisinden değiştirilmeye çalışıyor. Biz bir sınıf örgütüyüz. Böyle devam etsin diyoruz. Petrol-İş, kendi tüzüğüyle, yönetmeliğiyle kendi ilkeleriyle yürümek durumundadır diyoruz. Bizim davamız bu." Petrol-İş’in sendikal hareket ve Türk-İş içinde bir duruşu olduğunu vurgulayan Akyüz, "Onlar kazanırsa bu duruş değişecek. Biz kazanırsak Türk-İş’in içerisindeki mücadelemiz devam edecek, sendikal hareket içindeki duruşumuz da devam edecek. Biz delegemizin çok daha uyanık, çok daha duyarlı olmasını ve meseleye sahip çıkmasını istiyoruz" dedi.