Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
27 Mayıs 2015
TARİHE ‘ÇEREZ’ OLMAK!

Görgüsüz zenginlik teşhircisi, pahalı tüketim düşkünü “Yeni Türkiye”, tarihimizde İslamcı neoliberallerin israfta vardığı hadsizliğin adı olacak.

TARİHE ‘ÇEREZ’ OLMAK!

Görgüsüz zenginlik teşhircisi, pahalı tüketim düşkünü “Yeni Türkiye”, tarihimizde İslamcı neoliberallerin israfta vardığı hadsizliğin adı olacak.

Zamanın “vakit nakittir” ruhundan fışkıran, diş fırçalığına kadar altın imitasyon makam tuvaletleri, 3 katrilyonluk “lüks ithalat” istifi Saray, Diyanet Başkanı’na tahsis zırhlı Mercedes, parti- devletin 100 bine yakın marka binek arabası, 26 bakan uçağı, elbette “yeni seçkinler” için çerez, çer çöp parası bile olamazdı!

Ama kamu zenginliğini, Anayasa ve hukuku dümdüz edip geçkin ”mirasyedi” enerjisiyle tüketmek, onların “on binden fazla işçiye kefen giydiren” manevi evrenlerinde, “devlet itibar” nişanesi sayılırdı.

Sokakta infaz emri verilen çocuk ve gençlerin isimlerine bile katlanılamayan, Soma’da kazdıkları derin mezarda bırakılan 301 insanı “üretime ek maliyeti” sayan rejimin lugatında, “insan” ve “hak” gibi değerleri “kul” ve “sömürüyü” işaret ettiğinden…

Devlet “itibarını” auotoshow fuarından fırlamış zırhlı araba ve uçakla tartmaktan başka çare yoktu.

Yeni Türkiye’nin uzun yıllar “dibe bastırdığı” İslamcı hedonist tüketim çılgınlığı bütün açlığıyla gizlendiği bilinç karanlığından ortalığa plastik dinocan sürüsü gibi saçılmıştı saçılmasına…

Ve şimdi bu İslamcı-neoliberallerin her malın en pahalısına olan düşkünlüğü ve ”milyon dolar” bağımlılığıyla tarihe hevesle ”çerez” olmasına tanıklık ediyorduk.

Sürekli hukuksuzluk hali kanıksanmış, açık infaz ve linci kabullenmiş, betonarme rant mezbelesi ülkede geride binlerce yetim, küskün acılı aile bırakarak gideceklerdi…

Öyle ballandırarak 10 bin TL’lik klozetten altın kaplamalı musluğa kadar hırslı sarfiyatı “valime, bakanıma, diyanet başkanına layık” diye seçmen blokunda açılan büyük gediğin içine doğru haykırıyordu.

Yani “parlamenter sistem bekleme odasına alınmıştır” diyen “fiili durumdaki” Yeni Türkiye, meşruiyetini rızkı rehin yoksullara “Ya! 330 bin lira nedir?” diye oy devşirerek sağlayabilir miydi?

Çünkü hiçbir asgari ücretli 100 yıl değil 330 yıl çalışsa bile 330 milyonu bir arada göremeyeceğini bilirdi.

O sömürü ağlarına mahkûm edilen ucuz işgücü, muktedirle paylaştığına inandırıldığı “dindar-muhafazakâr” dünyanın ortağı değil ezilen, tekmelenen, günü gelince hakir görülen sınıfı olduğunu anlıyordu.

Yeni Türkiye’nin açtığı bu derin hafriyattan aşağıya doğru uçan kuşu finanslaştıran İslamcılar yuvarlanıyordu.

Ayrıca iki dolu tabancalı mafyöz kılıklı militan dellenmesi ve kamu kaynaklı medya propagandasının payı da inkâr edilemezdi. Bu sürekli akıl sürçü dezenformatik bombardıman, bir gün bile “asgarinin” altı yaşam koşulları haber yapılmayan kitlelerin zihnini bayağı karıştırmıştı.

Millet de yoksa “yeni seçkinler” bunlar mı demeye başlamıştı.

Elbette tarih disiplini ile ilişkileri narsist hayallerini aşabilse, geçmişe, popülist söylemlere “mal veren” egzotik çıfıt çarşısı muamelesi yapmasalar, siyaseten yükseliş dönemlerinin bittiğini, anakronik yeni toplum inşa hevesi ve “milli iradeyi” başkanlıkla taçlandırma “proje” sakilliğini fark ederlerdi.

Ve küresel sisteme tam entegre piyasacı ekonomik kurullarıyla hizmet veren tedarikçi/taşeron ülke kimliğini unutmazlardı.

Bakın, üzerine yerleştikleri, asıl “varoluş nedenleri” kapitalist devlet işleyişini hırsla felç eden, dümeni elinde kalan İslamcı neoliberallerin dönemi bitti bitiyordu.

DİĞER HABERLER
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR

Açlık sınırı altında aylıklarla yaşamaya mahkûm edilen emekliler, çalışma yaşamına geri dönmek zorunda kalıyor. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışan emekli sayısı son 4 yılda 1 milyon 125 bin 131 kişi arttı.

HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM
HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM

Politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakan TCMB, liraya geçişi özendirmek için bankaları mevduat faizini artırmaya zorluyor. Bankalar mevduat faizini düşük, kredi faiz oranını ise daha yüksek hızda artırıyor.

İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR
İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR

5 yıldır özel bir iş yerinde çalışıyorum. Geçen hafta iş sözleşmesi verip imzalamamı istediler. Anlayabildiğim kadarıyla şartlar hep işverenin lehinde. Sözleşmeyi imzalamazsam ne olur, işveren işten çıkarabilir mi?

FAİZİ ARTIRMAK İYİ OLURDU DA, ANLAYIN İŞTE!
FAİZİ ARTIRMAK İYİ OLURDU DA, ANLAYIN İŞTE!

Bizler, yani kamuoyu, enflasyonda buzdağının su üstündeki kısmını görürüz. Merkez Bankası ise suyun altında kalan kısmı da görür, görmelidir, zaten gördüğünü de dile getiriyor.