Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
Kızılay İçecek
MilkAcademy
AquaAna
LA LORRAİNE
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
Kızılay İçecek
MilkAcademy
AquaAna
LA LORRAİNE
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
06 Haziran 2012
SIKICI YAZICILAR

Kürtaj, sezaryen tartışmaları başladığından bu yana liberal yazarların köşeleri, sıkıcı, karma karışık savlarla, bıktırıcı yakınmalarla dolup taşıyor.

SIKICI YAZICILAR

Kürtaj, sezaryen tartışmaları başladığından bu yana liberal yazarların köşeleri, sıkıcı, karma karışık savlarla, bıktırıcı yakınmalarla dolup taşıyor. Buna karşılık siyasal İslamın önde gelen yazarlarının köşelerinde çoğunlukla, keskin, berrak, durumun özelliklerine uygun yazılara rastlanıyor.

Yoksa ben safdillik mi etmişim?

Geçenlerde bunlardan biri tüm şaşkınlıkları, yakınmaları, bunlara yol açan liberal yanılgıları, stratejik cehalet tercihlerini bir yazıda toplamayı başardı.

Söz konusu yazar Artık inanmıyorum ki”… “Bütün o ileri demokrasi lafları doğru değil diyor. Yazar hep grilere inanmış. Hep ara alanlarda yazmış, Kategorik yazar olamadım diyor. Şu insan, şu sistem, şu parti, şu ideoloji kötüdürdiyememiş. Her şeyin iyi yanları da var kötü yanları da var diye düşünmüş. Şimdi şaşkın:Yoksa ben safdillik mi etmişim?

Saflığa sığınmak için çok geç. Sorun ta baştan,safdillik etmektendeğil, en iyi niyetli bir yorumla, düşünce yerine kanaatlerle karar vermekten, kimi zaman da ben işime bakayım yeterdiyen stratejik cahillik tercihinden kaynaklandı.

Kanaat sanki ideolojik değilmiş gibi edinilen, hangi değerler sistemine ait olduğu irdelenmeden benimsenen, sarf edilen, yeniden üretilen ifadelere ilişkin bir kavram. Düşünce ise, hangi ideolojiye, değerler sistemine ait olduğunu bilerek eleştirel bir süzgeçten geçirdikten sonra edinilen, bu dikkatle sarf edilen ifadelere ilişkin.

Bu cins yazarlar, toplumda bağımsız tutum almanın, ortalama bir yerde durmanın erdem olduğuna inanmamızı isterler. Halbuki bu tutum, bir davayı ciddiye almak ona bağlanmak yerine, kendi hazlarının, bunlara ulaşmayı kolaylaştıracak savların peşinden gitmekten kaynaklanan bir zaafa işaret eder. Dante bu tipleri cehennemin ilk katına koyuyordu, hayatlarında Tanrıdan yana olmadıkları, ama Tanrıya da karşı çıkmadıkları, gerçek bir davanın peşinde koşmamış oldukları için. Bunlar saçlarında eşekarılarıyla sonsuza kadar koşacaklardı

Bunlar hayatlarında, bu tavırlarıyla her zaman güçlü olanın, yükselen güçlerin programına alet olurlar. Sonra süreç onları aşmaya başlayınca da ortada kalırlar şaşkınlıklarıyla… Dantenin birinci kata layık gördüğü önemsiz günahkârlar gibi…

Halbuki saflar…

Halbuki saflar baştan kesin bir biçimde belirlenmiştir. Ama bu saflaşma, başlangıçta kendini böyle sunmaz, yararlı salakları”, “tarafsızlarıürkütmemek, stratejik cehaletefırsat tanımak için, hoşgörüden, ötekinin gözüyle bakmayı başarmaktan”, hatta olumlu bir vurguyla değişimdensöz eder.

Bu siyasi-kültürel operasyonun labirentlerinin içinden kanaatlerle çıkılmaz; sistemli, değerleri, sadakatleri berrak, bir düşünme çabası gerekir gerçekte ne olduğunu anlayabilmek, tutum alabilmek için.

Siyasal İslamın kimi önde gelen entelektüellerinin yorumlarında bu berraklığı ve erdemi (kendi davasına sadık olmak anlamında) görmek olanaklı. Bu yorumlarda, çoğu kez, kanaatler değil, neye, hangi projeye sadık olduğunu bilen sistemli düşünceler var.

Örneğin, şu saptamalara bakabilirsiniz:

[B]u noktayı haklar teorisi açısından ele aldığımızda sonuçta şu veya bu referansa göre düzenleme yapmamız kaçınılmazdır… Netice itibarıyla bir kaynağa, bir değerler sistemine, bir kabuller paketine göre düzenleme yapmak durumundayız.(abç) Sorun, bedenin Allahın müdahalesi dışında tutulmak istenmesidir… Kürtajla ilgili düzenlemeyi de dinin dışında tutma mücadelesi verenler, diğer her sosyal, politik ve iktisadi alan gibi bedeni de özerkleştirmek suretiyle sekülerleştirmektedirler. Arada ve zahirde uygunluk ya da benzerlik arz eden hak ve özgürlükler olsa da, temelde Batıdan iktibas ettiğimiz insan hakları paketi Allah karşısında özerkleştirilmiş seküler insan tasavvurundan neşet etmektedir.”

Bence bu açık, parlak bir saptamadır. Evet olayın özü de burada: Belli bir hakikat rejimini, beden yönetimi rejimini savunan yazar, kürtaj konusunda bir düşünce üretmekte, iki farklıhakikat rejimi arasında, tarafsız ya da ikisinin ortalaması bir alan olmadığını vurgulamaktadır. Yazara göre kürtaja karşı çıkanlar Allahın iradesinden bağımsız olmak, Allah karşısında özerkleşmek, Allaha karşı çıkmak isteyenlerdir. Yazar, adeta, Cehennemin 1. katı size az gelir demektedir.

Bu yüzden, bugün ne oluyor yahudiyerek şaşıranlara, bir şey olduğu yok, sizinle birlikte yürüyen bir pasif devrim süreci artık, yeni mevziler elde etmek üzere sizleri de geride bırakarak yoluna devam ediyor demek gerekiyor. Bu sırada, bir bakanın Kürtaj darbe ürünüdür sözleri de, türbanın aslında türban olmadığını, darbe savlarının başka bir şey olduğunu, bu sürecin buraya nasıl geldiğini, grev yasağı, kürtaj tartışması da yeni adımlarla nereye gittiğini gösteriyor.

DİĞER HABERLER
ENFLASYON ENFLASYON OLALI BÖYLE ÇELİŞKİ GÖRMEDİ!
ENFLASYON ENFLASYON OLALI BÖYLE ÇELİŞKİ GÖRMEDİ!

TÜİK enflasyonuna genel olarak güven duyulup duyulmaması bir yana kasım ayı için ortada çok tuhaf oranlar söz konusu, onların üstünde durmak gerekiyor.

3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ
3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, toplumun tüm kesimlerinin eşit ve insan onuruna yakışır bir yaşam hakkına sahip olduğunu hatırlatan önemli bir gündür.

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU’NDA TARİHİ DEĞİŞİKLİK
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU’NDA TARİHİ DEĞİŞİKLİK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yapıyı yeniden düzenlemek için adım atıyor. Hükümet temsilcilerinin sayısı azaltılırken, işçi ve işveren üyeler mevcut sayıda kalacak. Komisyonun yapısı ve karar mekanizmasıyla ilgili tartışmalar devam ediyor.

ÖZ GIDA İŞ’TEN SENDİKAMIZA ZİYARET
ÖZ GIDA İŞ’TEN SENDİKAMIZA ZİYARET

Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Gülpolat ve yönetim kurulu üyeleri, Genel Başkanımız İbrahim Ören ve yönetim kurulumuzu ziyaret ettiler.