İzmir’de iş bırakan on binlerce taşeron belediye işçisi, hükümetin geçen hafta açıkladığı ‘taşerona kadro’ düzenlemesine tepki göstererek, kamuda çalışan tüm taşeron işçilerine kayıtsız şartsız ve ayrımsız kadro istedi. 
 

 

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası İzmir Şubeleri’nin çağrısıyla yarım gün iş bırakma eylemi yapan belediye işçileri, öğleden sonra kent merkezinde toplanmaya başladı. İZENERJİ işçileri Pasaport’ta toplanarak ‘Herkese koşulsuz şartsız gerçek kadro verilsin’ ve ‘OHAL kaldırılsın, KHK’ler iptal edilsin’ pankartları ile Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Emniyet, yürüyüş sırasında slogan atılmaması konusunda işçileri uyardı, ancak işçiler bu yasağa uymadı. İZELMAN işçileri de Hilton Oteli önünden yürüyüşe geçti. Çiğli Belediyesi taşeron işçileri ‘Belediye işçisiyiz. Kamu hizmeti yapıyoruz. Kadro istiyoruz’ pankartı açarken, Buca Belediyesi taşeron işçileri ‘Sözde değil özde kadro", Karabağlar Belediyesi işçileri ‘Kadro lütuf değil haktır", Bayraklı Belediyesi işçileri ise ‘Biz de kadro istiyoruz" pankartıyla alana geldi. Alanda ‘Sözünüzü tutun’, ‘Şirket değil kadro istiyoruz’, ‘Siz de fedakârlık yapın, kadro verin’, ‘4-D kadrosu istiyoruz’, ‘Emekçileri bölmeyin, ayrımsız şartsız kadro’ yazılı dövizler taşındı. Eyleme KESK, TMMOB, ÖDP, EMEP, CHP, HDP ve çeşitli demokratik kitle örgütleri de destek verdi. 

 

İşçilere seslenen Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, düzenlemenin sendikalarla müzakere edilmeden hazırlandığına dikkat çekti. Belediye hizmetlerinde çalışan yüz binlerce işçinin kadro beklentisinin boşa çıkarıldığını belirten Çalışkan, "100’ü belediye şirketlerinde olmak üzere 500 bin işçi kamu istihdamının güvencesi dışına atılarak yine güvencesizliğe ve belirsiz bir geleceğe mahkûm edilmiştir" dedi. 

 

 

Bu düzenlemeyle belediye şirketlerine alınacak olan taşeron işçilerinin belediye işverenlerinin insafına bırakıldığını ifade eden Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece merkezi idarelerde işçilere kadro verileceği; belediye ve il özel idarelerinde çalışan işçilerin kadrosuz bırakıldığı; kamu iktisadi teşekküllerinde (KİT) çalıştırılan taşeron işçilerinin ise düzenlemede kendilerine hiç yer bulamadıkları anlaşılmaktadır. Düzenleme bu şekilde yasalaşırsa Anayasa’nın eşitlik ilkesi de göz ardı edilmiş olacaktır. Hükümetten başlıca talebimiz, kadro konusunda sergilenen ayrımcı anlayışı terk ederek merkez-yerel demeden kamuyu bütün olarak ele alması ve belediye hizmetlerinde çalışan taşeron şirket işçileri ile belediye iktisadi teşekkülü işçilerine de güvenceli kamu kadrolarını açmasıdır." 

 

 

Merkezi yönetim kurumlarındaki taşeron işçilerinin kadroya alınması sürecinin de açık ve şeffaf yöntemlerle yürütülmesi gerektiğine vurgu yapan Çalışkan, bu amaçla işçi konfederasyonları temsilcilerinin de değerlendirme ve kadroya alma sürecine dâhil edilmesini, bunun için bir komisyon kurulmasını talep etti.