Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
09 Aralık 2017
TÜRKİYE’DE DEVLETÇİLİK NE ZAMAN BAŞLADI?

Geçenlerde katıldığım bir toplantıda Türkiye’de devletçiliğin 1930’lu yıllarda başladığı ileri sürüldü. Sanki Kemalist Devrim’de devletçiliğin öneminin farkına ancak 1930’larda varılmış gibi bir izlenim yaratıldı.

TÜRKİYE’DE DEVLETÇİLİK NE ZAMAN BAŞLADI?

Geçenlerde katıldığım bir toplantıda Türkiye’de devletçiliğin 1930’lu yıllarda başladığı ileri sürüldü. Sanki Kemalist Devrim’de devletçiliğin öneminin farkına ancak 1930’larda varılmış gibi bir izlenim yaratıldı. Başka bazı görüşmelerde de bu anlayışın yaygın olduğunu gözlemlemiştim.

Türkiye’de devletçiliği 1930’lardan başlatma eğiliminin mimarı, yanılmıyorsam, çok sevdiğim ve saydığım Korkut Boratav Hocam. Korkut Hoca, 1974 yılında yayımlanan Türkiye’de Devletçilik (Gerçek Yay., s.11) kitabında şöyle yazıyordu: “Devletçilik uygulamaları belirgin biçimde 1932 yılı ile başlar. 1929-1931 yıllarında bu yeni yolun habercisi sayılabilecek bazı işaretler yok değildir.”
 
Korkut Hoca’nın Türkiye İktisat Tarihi (1908-2005) isimli kitabında da (11. Baskı, İmge Yay., 2003, s.59) 1930-1939 dönemi “korumacılık ve devletçilik” olarak nitelendiriliyor.
 
Kemalist Devrim’in devletçilik unsuru Atatürk’ün aklına ancak 1930’larda, 1929 Büyük Buhranı sonrasında mı geldi; yoksa Mustafa Kemal Paşa daha başından beri devletçi miydi?
 
TÜRKİYE’DE DEVLETÇİLİK CUMHURİYET’İN İLK YILLARINDA BAŞLAR
 
Mustafa Kemal Paşa, İttihatçılar gibi, “devlet sosyalizmi” kavramını kullanıyordu. Daha 1919 yılında Havza’da bir Sovyet Rusya delegasyonuyla yaptığı görüşmede, savundukları görüşün devlet sosyalizmi olduğunu belirtmişti. Nitekim, daha sonra Hakimiyeti Milliye Gazetesi’nde de bu konuda çeşitli yazılar yayımlandı. Devlet sosyalizmi ile kastedilen, 1923’ten itibaren uygulanan devletçi ağırlıklı karma ekonomidir. (Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için bkz. Yıldırım Koç, Kemalist Devrim, CHP ve İşçi Sınıfı, Kaynak Yay., İst., 2013, s.174-180)
 
Diğer bir deyişle, Kemalist Devrim’de devletçilik unsurunun kabulü ve uygulanması 1930’lu yıllarda başlamadı. Bu anlayış, Mustafa Kemal Paşa’nın düşünce sistemi içinde başından itibaren vardı ve 1923 yılından itibaren uygulamaya konuldu. 1930’lu yıllarda bu anlayış ve uygulama daha da pekiştirildi. Bunun bir nedeni, Lozan Antlaşması’nda gümrüklere ilişkin bazı kısıtlamaların 1929 yılında sona ermesi ve 1929 Büyük Buhranı’nın yıkıcı etkisiydi. Ancak devletçilik uygulaması Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte başladı.
 
DEVLETÇİLİK YALNIZCA DEVLET FABRİKALARI DEĞİLDİR
 
Devletçilik ekonomik ve toplumsal yaşamda devletin doğrudan müdahalesi veya yönlendirmesidir. Ekonomik ve toplumsal yaşamda devletçiliğin uygulandığı alanlar, tarımdır, ulaştırmadır, sanayidir, madenlerdir, sağlık hizmetleridir, eğitimdir, vb.
 
Önümüzdeki günlerdeki köşe yazılarımda devletçiliği 1930’larda başlatan anlayışın yanlışlığını göstermek amacıyla 1920’li yıllardan itibaren başlatılan devletleştirme örneklerini ele alacağım.
 
Kırsal bölgelerdeki geniş arazilerin ve kentlerdeki bazı gayrimenkullerin devletleştirilmesi 1920’li yıllarda gerçekleştirildi.
 
Osmanlı döneminde ülkedeki tütün üretimini yöneten ve sigara üretimini gerçekleştirilen Reji’nin devletleştirilmesi ve bu alandaki ekonomik faaliyetin devletin denetimi altına alınması 1920’li yıllardadır.
 
Yabancıların elindeki bazı limanlar 1920’li yıllarda devletleştirildi.
 
Yabancı şirketler tarafından yapılıp işletilen demiryollarının devletleştirilmesi ve devlet kontrolü altında yeni demiryolu yapımına girişilmesi 1920’li yıllarda gerçekleştirildi.
 
Sağlık hizmetlerinin devletçilik anlayışıyla yürütülmesi 1920’li yılların ürünüdür.
 
EĞİTİM de 1924 yılından itibaren devletçilik anlayışıyla yürütüldü.
 
Atatürk açısından devletçilik, ekonomik bağımsızlığın temeli olmanın yanı sıra, Osmanlı’dan devralınan halkı, milletleştirmenin de bir aracıydı.
DİĞER HABERLER
GÖSTERMELİK BİR TOPLANTI
GÖSTERMELİK BİR TOPLANTI

Yıllar sonra toplanan Çalışma Meclisi’nin taslak gündemi belli oldu.

İHRACATTAN DÖNEN GIDALARI BİZE Mİ YEDİRİYORLAR?
İHRACATTAN DÖNEN GIDALARI BİZE Mİ YEDİRİYORLAR?

İhracattan dönen gıdaları bize mi yediriyorlar?

BUGÜN 23 NİSAN
BUGÜN 23 NİSAN

“Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” diyen M. Kemal Atatürk’ün yolunda, biz 23 Nisanlarla büyüyenler; koşullar ne kadar çetin, imkanlar ne kadar yetersiz olursa olsun, cumhuriyeti bütün değerleri ile koruma kararlılığından asla vazgeçmeyeceğiz. Bu kararlılığımız her 23 Nisan’da daha da güçlenecektir. Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramımız kutlu olsun.

İŞÇİ SAĞLIĞI İKLİM TEHDİDİ ALTINDA
İŞÇİ SAĞLIĞI İKLİM TEHDİDİ ALTINDA

ILO’ya göre aşırı sıcaklığa bağlı yaralanmadan kaynaklı 1 yılda 18 bin 970 işçi yaşamını yitirdi.