Demokrasilerin varlığı güçlü ve bağımsız yargının varlığı ile doğru orantılıdır. Yargının bağımsız olmadığı ülkelerde demokratik yönetim tiranlığa döner, ülke tek adam ve onun biat eden çevresi tarafından yönetilmeye başlar.
Demokrasilerin varlığı güçlü ve bağımsız yargının varlığı ile doğru orantılıdır. Yargının bağımsız olmadığı ülkelerde demokratik yönetim tiranlığa döner, ülke tek adam ve onun biat eden çevresi tarafından yönetilmeye başlar. Buna demokrasiden kaçış, sivil darbe adı da verilebilir ve böyle yönetimlerde insan haklarının adı yoktur ve bireylerin kuşku içinde gelecek endişesi ile yaşamaları kaçınılmazdır. Ülke politikacılarının ihtirasına kurban edilen demokrasiyi, böyle durumlarda, ancak onurlu yargıçlar kurtarabilir. Politikacıların önünde durabilen, yanlış yaptıklarında toplumun güvenliği adına bu yanlışları cezalandıran yargıçlar toplumun altın insanlarıdır.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KANITLADILAR
Brezilya siyasal yolsuzlukların yapıldığı, siyasilerin kamu parasını yağmaladığı ülkelerin başında geliyor. Brezilya’nın cesur yargıçları siyasal rüşvetler ve yolsuzluklar konusunda 157 mahkumiyet kararı vermiş ve sanıkların yasadışı yollardan elde ettikleri 12 milyar doları hazineye kazandırmış ve bağımsız yargının ülke yararına neler yapabileceğini kanıtlamıştır. Brezilya’nın cesur yargıçlarının simgesi haline gelmiş olan 45 yaşındaki yargıç Sergio Moro kara para aklama ve İtalya’da yaşanan Temiz Eller Operasyonunu çok iyi inceleyerek meslek yaşamına başlamış biri. Brezilya’da Lava Jato (araba yıkama) olarak bilinen yolsuzluklarla mücadele bayrağını açan yargıç. Meslek yaşamında Brezilya Petrol şirketi olan Petrobras’ın başkanı Paulo Roberto Costa’yı siyasilere rüşvet dağıttığı ve Petrobras’ın parasını siyasilerin seçim kampanyalarını desteklemek için kullandığını kanıtlayarak hapse atmakla ünlenmiştir. Onu ünlü kılan bir başka girişimi önceki Cumhurbaşkanı bayan Rousseff’in eski Cumhurbaşkanı Luis Inacio Lula De Silva’ya dokunulmazlık sağlayacak Bakanlık önerisinin ses kayıtlarını kamuoyuna duyurmasıdır. Bu ses kayıtları Cumhurbaşkanı Rousseff’in görevden uzaklaştırılmasına neden olmuştur.
HİÇ KİMSE YASALARDAN ÜSTÜN DEĞİLDİR
Yargıç Moro eski Cumhurbaşkanı Lula De Silva’nın Petrobras’dan 1.1 milyon dolar rüşvet aldığını kanıtlayarak eski cumhurbaşkanını 10 yıl hapis cezası ile cezalandırmıştır. Yargıç kararını açıklarken. “Bir insan ne kadar önemli olursa olsun yasaların üstünde değildir” sözleri ile adını Brezilya’nın yargı tarhine altın harflerle yazdırmıştır. Yargıç Moro kararları ile seçilmişlerin dokunulmazlıklarının sınırlandırılması ve siyasilere yapılacak bağışların yeniden düzenlenmesi girişimlerinin başlatılmasına da neden olmuştur.
DEMOKRASİNİN BAĞIMSIZ YARGIYA, BAĞIMSIZ YARGIÇLARIN DEMOKRASİYE İHTİYACI VARDIR. Bağımsız yargının olmadığı ülkelerde temel haklar ciddi tehlike altındadır. Hele bizim gibi ülkeler de sendikaların yargı ile çok yakın ilişkisi olduğu düşünülürse yargı bağımsızlığı çok daha önem kazanır çünkü bağımsız ve özgür sendikaların varlığı bağımsız yargının, güçlü demokrasinin varlığı ile doğru orantılıdır. Ülkemizden örnek verirsek Çalışma Bakanlığı’nın yetki kararlarına itirazlarda, sendika kapatma girişimlerinde yargının bağımszlığı çok önemlidir. Hükümetin istekleri doğrultusunda değil yasanın öngördüğü doğrultuda kararların verilmesi ülkemizde bağımsız sendikacılığın filizlenmesi için çok önemlidir. Özetle güçlü sendikacılık demokrasiye güç verir ve bağımsız yargıda demokrasinin güçlenmesi için son derece önemlidir. Yargıçlarımız Brezilya örneğinden yararlansın diye bu yazıyı kaleme aldık. Umarız okunur ve yol gösterici olur.
