Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
27 Ekim 2017
HUKUKTAN ARABULUCUYA RÖDOVANSTAN ÖZELLEŞTİRMEYE

Devlet ve vatandaş ilişkisi yasalar ve kurumlardan oluşur. Bu hukuksal boyutudur. Vatandaş içinse devlet, anadır. Yani ilişkinin iki tarafı için eşitlik söz konusu değildir.

HUKUKTAN ARABULUCUYA RÖDOVANSTAN ÖZELLEŞTİRMEYE

Devlet ve vatandaş ilişkisi yasalar ve kurumlardan oluşur. Bu hukuksal boyutudur. Vatandaş içinse devlet, anadır. Yani ilişkinin iki tarafı için eşitlik söz konusu değildir. Hayatta da böyle değil mi? Hangi ilişkide kesin bir eşitlikten söz edilebilir? Doğa için de böyle. Ama devlet ve vatandaş ilişkisinde devlet, koruyan; vatandaş, korunandır. Bizim bildiğimiz kimsesizlerin, kimsesi olan cumhuriyette bu böyledir. Zayıf olandır vatandaş ve devletin tüm uygulamaları toplumsal hayatın düzenini ve vatandaşı korumak içindir. Cumhuriyet hukukunda vatandaşın hak ve çıkarları öndeyken bugün cumhuriyet hukukunun yerini güçlülerin ve sermayenin hukukunun aldığını görüyoruz. AKP iktidarıyla birlikte en çok hak kaybı, işçi sınıfında yaşandı. Ulusal İstihdam Stratejileri bir bir hayata geçirildi. Bu strateji hayata geçirilirken önce işçi sınıfının örgütlü gücü operasyona uğradı. Dikensiz gül bahçesi lazımdı, oldu. Bu yoruma kızanlar olabilir ama yazmak zorundayım. Sendikaların başında çoğunlukla sendikaları etkisizleştirmek için seçilen yöneticiler oturuyor.

Çalışma hayatında da eşitsizlik vardır. Özel bir şirkette emeğini satarak geçimini kazanan işçiyle, o işyerinin sahibi eşit şartlarda mıdır ki hak arayışında eşit olabilsinler? Eğer değillerse işçiyi işten atan işverenle, işten atılan işçi yasalar önünde eşit olmalı mıdır? Değildir de zaten. 4857 sayılı İş Yasası’nda işçinin korunması esastır. Ama AKP Hükümetinin İş Mahkemeleri Kanunu’nda yaptığı değişiklikle artık işçi ve işveren eşit koşullarda kabul ediliyor ve karşı karşıya getiriliyor. Arabuluculuk zorunlu artık. İş kazası ve meslek hastalığı dışında tüm anlaşmazlıklarda mahkemelerden önce arabulucuya gitmek zorunlu.
 
Şimdi bir düşünelim: Ekonomik olarak borçla yaşamını sürdüren, aldığı maaş asgari ücreti bir türlü geçemeyen gariban işçi, “aman biraz daha fazla maaş alayım, yanında sosyal haklarım da olsun” diyerek gidip bir sendikaya üye oldu. İşveren de bu durumdan haberdar oldu ve işçiyi işten çıkarttı. Gittiler arabulucuya. Sizce ne olacaktır? İşveren veya işveren vekilleri orada işçiye sen haklısın, anayasal hakkını kullandın mı diyecektir? Yoksa işçiye belli bir miktar vererek, başına dert almaktan mı kurtulacaktır? Üstelik arabulucu ücreti de işçi ve işveren tarafından eşit olarak ödenecek. İşçi hem işten atılacak hem de borçlu çıkacak. Bu uygulama işçilere ciddi kayıplar yaşatacaktır ama sendikalar da nasibini alacaktır. Peki neden hepsi bu kadar suskun? Davalar için ödenen para kasalarında kalacak diye mi yoksa aldıkları harcırahları biraz daha yükseltebileceklerinin mi hesabını yapıyorlar? Sendikalar hak mücadelesi vermeyeceklerse ne işe yararlar? Bari dostlar alışverişte görseydi.
 
ZONGULDAK’A HANÇER
 
AKP Hükümeti meydanı boş bulmuşken peşpeşe sıralıyor saldırıları. Kurulduğu günden beri, özellikle de Atatürk’ün çıkarttığı maden kanunu ile işletilmesi devlete ait olan madenler, şimdiye kadar ancak rödovans sözleşmeleriyle özel şirketlere işlettiriliyordu. Şimdi Hükümetin hazırlattığı değişiklik taslağında ise TTK ile Kömür İşletmelerinin özelleştirilmesine olanak tanınıyor. Biraz araştırıp ne zaman kurulmuş, hangi amaçla kurulmuş bir bakayım dedim. Rödovansla veya kaçak işletilen tüm maden ocaklarında yaşanan kazalar bu kadar canımızı yakmışken ve dünyada genel olarak kamu eliyle işletilirken bu özelleştirme; rant uğruna, göz göre göre cinayettir. Ülke ekonomisi ve çıkarlarına da zarar verecektir. Genel Maden-İş Sendikası anlatmak için çırpınıyor; umarım seslerine ses verilir. İşte TTK’nın internet sitesinde hakkımızda bölümünde yazanlardan bir bölüm:
 
233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi bir kamu iktisadi teşebbüsüdür. 11.12.1984 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Ana Statüsünde Kuruluş amacı şöyle belirtilmiştir:
 
“Devletin genel sanayi ve enerji politikasına uygun olarak, taşkömürü rezervlerini en iyi şekilde değerlendirerek ve ülkenin taşkömürü ihtiyacını karşılayarak yurt ekonomisine katkıda bulunmak.”
DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.