Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu bir ay önce geldiği görevinde taşeron işçilerinin kadro sorununa ilişkin birkaç kez açıklama yaptı. En son 3 gün önce Eskişehir’de AKP kongresi sırasında kadınların "Taşerona kadro" diye seslenmesi üzerine çalışmaların devam ettiğini söyledi. Sarıeroğlu, şöyle konuştu: "Taşerondaki kardeşlerimizin kamudaki istihdamları ile ilgili beklentilerini karşılayabilmek için yaklaşık 1 aydır MALİye Bakanımızla çok ciddi bir çalışma içerisindeyiz, inşallah taleplerine yeni yasama döneminde, yeni yıla girmeden cevap vermiş olacağız, bunun da müjdesini vereyim." 

 

"Kamuda istihdam" demeyi tercih eden Sarıeroğlu’nun bu ifadesi akıllara bundan yaklaşık 1.5 yıl önce MALİye Bakanı Naci Ağbal’ın açıkladığı "özel sözleşmeli personel statüsü"nü (ÖSP) getirdi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 22 Mart 2016’da asıl iş, yardımcı iş ayırdı yapmadan kamuda çalışan tüm taşeron işçilerini kamuya alacaklarını duyurmasının ardından MALİye Bakanı Ağbal da 23 Mart 2016’da yeni düzenlemenin ayrıntılarını kamuoyuyla paylaştı. 

 

Buna göre; kamu idareleri, belediyeler ve il özel idarelerinde yaklaşık 720 bin asıl ve yardımcı iş yapan taşeron işçilerinden kamuya alınacak personelin 12 ay boyunca görev yapıyor olması şartı aranacak, 3-6 ay gibi geçici hizmetler kapsamında çalıştırılan taşeron işçisi ise bu haktan yaralanamayacak. "Özel sözleşmeli personel" olmak için sınava tabi tutularak istihdam edilecek taşeron işçileri, geçmişe yönelik hak talebinde de bulunamayacak. Belediye ve il özel idarelerinde kapsama dahil olacak taşeron personel, bu kurumların şirketlerinde istihdam edilecek. Kapsama giren personel, yasa çıktıktan sonra 1 ay içinde talepte bulunabilecek, ilgili kamu kurumları başvuruları aldıktan sonra şartların oluşup oluşmadığını değerlendirecek, güvenlik araştırmaları da ayrıca yapılacak. 

 

 

Kamuda "özel sözleşmeli personel" olarak istihdam edilecek taşeron personelle 3’er yıllık sözleşme yapılacak. Maaşlarında da bir değişiklik yapılmayacak olan işçiler, ne kadar ücret alıyorlarsa aynısını almaya devam edecek. Mevcut taşeron işçilerinin tamamına yakını asgari ücret aldığı için "özel sözleşmeli personel" olarak istihdam edilecek işçilerin ücretleri de asgari ücret düzeyinde kalacak. 

 

 

Halbuki 2003 yılından beri iş Kanunu’nda yer alan maddeye göre, zaten asıl işlerde çalışan taşeron işçilerinin neredeyse tamamı, yardımcı iş adı altında çalışan taşeron işçilerinin de birçoğu, asıl işverenin işçisi konumunda. Bu hakka dayanarak mahkemeye başvurduğunda geriye dönük yaklaşık 80 bin lira toplu para alabilir ve kadrolu işçiyle aynı hakka sahip olabilir. ÖSP ise taşeron işçisinin bu haklarını ortadan kaldırıyor. Yıllardır "teknolojik uzmanlık" gerektirmeyen asıl işleri taşerona vererek iş Kanunu’nu ihlal eden AKP her seçim öncesi kadro talebini oy malzemesi yapmaktan kaçınmıyor.