Son günlerin en çok tartışılan konuların başında kıdem tazminatı geliyor. Hükümet, kıdem tazminatının fon sistemine dönüştürülmesiyle ilgili bir çalışma başlatmıştı.
Ancak işçi ve işveren kesiminden olumsuz tepkiler gelince, fon sisteminin tekrar rafa kaldırılabileceğiyle ilgili sinyaller geldi. Bu konudaki tartışmaların bir süre daha devam etmesi bekleniyor.
20 GÜNLÜK SURE ÖNEMLİ
Bu süreç devam ederken, mevcut uygulama geçerliğini koruyor. 40 yıllık uygulamada halen bilinmeyenler var. Bunların biri de maaşın geç ödenmesinden doğan haklar. Ücreti belli bir süre ödenmeyen işçi, "Ücretimi ödemeyi geciktirdiniz. Ben de işi bırakıyorum. Hem geciken ücretimi hem de kıdem tazminatımı ödeyin" diyebilir. Burada kritik süre 20 gün!
İSTERSE ÇALIŞMAYABİLİR
İş Kanunu’na göre; işçi bir ay çalıştıktan sonra maaş ödenmeli. Mücbir bir sebep (sel, yangın gibi) olmadan maaşı 20 gün geciktirilen işçi; iş yapmaktan kaçınabilir. Bu, grev sayılmaz. Patron bu nedenle işçiyi işten çıkaramaz, yerine başkasını alamaz. Gününde ödenmeyen ücret için (prim, ikramiye, fazla mesai dâhil) mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanır.
‘İHTARNAME’YE DİKKAT
Maaşı birkaç kez 20 gün geç ödenen işçi, durumu işverene ‘ihtarname’ ile bildirip geciken ücreti, kıdem tazminatını ve ihbar tazminatı hariç diğer haklarını talep edebilir. Kanun, bu yolla tek geçim kaynağı maaşı olan işçiyi koruyor. İşveren, eksik ücret ödemişse durum yine değişmiyor. Ücretin tamamı 20 gün geçtiği halde ödenmemişse istifa ile kıdem hakkı doğuyor.
PRİM EKSİK YATARSA
İşçinin sigorta priminin; hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması gibi durumlarda fesih hakkı doğuyor. Bu durumdaki işçiler 1 yıldan fazla çalışması varsa kıdem tazminatına hak kazanıyor. Avukatlar, "Maaşı zamanında yatmayan veya eksik yatan, primi doğru bildirilmeyenler; durum düzeltilmez ve tazminat ödenmezse iş Mahkemesi’nde dava açabilir" diyor.