12 Nisan 2017
YOKSULLAŞMAYA 10 MADDEDE HAYIR
Türkiye´nin başkanlık sistemini oylamasına dört gün kaldı, CHP, neden hayır denmesi gerektiğini ekonomi özelinde 10 madde ile açıkladı
Türkiye’nin başkanlık sistemini oylamasına dört gün kaldı, CHP, neden hayır denmesi gerektiğini ekonomi özelinde 10 madde ile açıkladı
CHP Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke tarafından hazırlanan "ekonomi raporu’nda ekonominin içinde bulunduğu durum değerlendirilirken 16 Nisan’da neden "hayır" denilmesi gerektiği anlatıldı. Raporda şu noktalara dikkat çekildi:
1-HALK YOKSULLAŞACAK
Anayasa değişikliği teklifi 80 milyonun gelirinin azalmasını vaat ediyor. Fiili başkanlık döneminde 80 milyon hep beraber fakirleştik. 2014 yılında 12 bin 112 dolar olan kişi başına milli gelir 2016 yılında 10 bin 807 dolara düştü. Yani fiili başkanlık döneminde her birimizin ortalama geliri bin 305 dolar azaldı.
2-BÜYÜME DÜŞECEK
Fiili başkanlık döneminde Türkiye ekonomisinin büyüme hızı yavaşladı. 2016 yılında Türkiye ekonomisi sadece yüzde 2,9 büyüyebildi. Bu oran son 7 yılın en düşük büyümesi. Peki neden böyle? Tek adam rejiminde kurallar değü, keyfilik egemen. Yatırımlara ve mülklere bir gece yansı kararnamesiyle el konulmayacağının güvencesi hiç kimse için kalmıyor. Yarın ne olacağı talimin edilemez hale gelince, yatırım olmuyor, ekonomi büyümüyor.
3-İŞSİZLİK VAAT EDİYOR
Fiili başkanlık döneminde işsizlik son 7 yılın züvesine çıktı. Ağustos 2014’de yüzde 10,1 olan işsizlik Aralık 2016’da yüzde 12,7’ye yükseldi. Fiili başkanlık döneminde işsiz sayısı 928 bin kişi arttı. Aynı dönemde işsiz kadınların sayısı 378 bin kişi artarken, genç işsiz sayısı 219 bin kişi arttı. Peki neden böyle? Tek adam rejimi siyasi ve ekonomik belirsizlik yaratıyor. Belirsizlik olunca yeni yatırım olmuyor; belirsizlik çarşıyı, pazarı, piyasaları vuruyor. Piyasa duruyor, işler azalıyor, istihdam yaratan KOBl’ler zor durumda kalıyor. Birçok KOBİ ya kapanıyor ya da işçi çıkarmak zorunda kalıyor. Sonuçta işsizlik artıyor.
4- ENFLASYON ARTACAK
Fiili başkanlık döneminde enflasyon son 8,5 yılın zirvesine tırmandı. Ağustos 2014’de yüzde 9,54 olan enflasyon, 2017 Mart ayında yüzde 11,29 a çıktı. Enflasyonun düşmesi için bağımsız bir Merkez Bankası’na ihtiyaç vardır. Merkez Bankası bağımsız olmayıp, siyasi baskıya maruz kalınca enflasyon yükselir. Tek adam rejimleri, siyasi gerekçelerle ve kendi siyasi hesapları ve beklentileri doğrultusunda harcamaları arttırır, bütçe disiplinini yok eder. Bunun sonucunda enflasyon artar, tek adam rejiminin keyfiliği hayat pahalılığı olarak hepimize yansır.
5-GELİR DAĞILIMI BOZULACAK
Fiili başkanlık döneminde gelir eşitsizliği arttı. 2014’de en zengin yüzde lO’nun geliri en düşük yüzde 10’dan 12,7 kat daha fazlaydı. 2015’de bu fark açıldı, 13,3 kata çıktı. Demokrasi olmayınca orta ve alt gelir gruplarının, emekçilerin hak aramaları zorlaşır, siyaset halkın alın teriyle geçimini sağlayan geniş kesimlerinin taleplerine daha duyarsız hale gelir. Eşitsizlik artar, gelir dağılımında adalet daha da bozulur.
6-TÜRKİYE’NİN REKABET GÜCÜ DÜŞECEK
Küresel rekabet gücü endeksinde 2014’de Türkiye 144 ülke arasında 45. sıradayken, 2016’da 138 ülke arasında 65. sıraya geriledi. Fiili başkanlık sebebiyle Türkiye küresel rekabet gücünde 20 ülkenin daha gerisine düştü. Demokrasinin gerilemesi, ülkenin uluslararası ilişkilerde yalnızlaşmasına, bu da ülkenin firmalarının küresel pazarlarda dezavantajlı hale gelmesine neden olur. Ülkenin rekabet gücü azalır.
7-YATIRIM ORTAMI ZAYIFLAR
Fiili Başkanlık döneminde Türkiye’nin yatırım ortamı zayıfladı, tş yapma kolaylığı endeksinde 18 ülkenin gerisine düştük. Bu dönemde mülkiyet hakları ve mal güvenliği zedelendi. Bakanlar Kurulu’na istediği kamu kurumuna el koyup özel bir yapı olarak kurulan Varlık Fonu’na devretme yetkisi verildi. 80 milyonun ortak kurumu olan Ziraat Bankası’na, PTT’ye, ÇAYKUR’a ve daha birçok kamu kurumuna bu yetkiyle el konuldu.
8-YARGI KONTROL ALTINA GİRERSE
Anayasa değişikliği kabul edilirse yargı bağımsızlığı tamamen ortadan kalkacağı, tek adamın gücünü denetleyen hiçbir fren mekanizması kalmayacağı, kararnamelerle karar alman OHAL rejimi sürekli hale geleceği için hiçbirimizin mülkiyet hakkı ve mal güvenliği kalmayacak.
9-İSTİKRAR KALMAYACAK
Fiili başkanlıkta TL hızla değer kaybetti. Ekonomik istikrarsızlık derinleşti. Fiili başkanlık döneminde TL 150 para birimi arasında en çok değer kaybeden 10 para birimi arasına girdi. Ekim 2016’dan bu yana TL 150 para birimi arasında en çok değer kaybeden 4. para birimi oldu. Bu belirsizlik, öngörülebilirliğin azalmasına, ekonomik aktörlerin önünü görememesine, yani istikrarsızlığa yol açar.
10-İŞ GÜVENLİĞİ ORTADAN KALKIYOR
Bu anayasa değişikliği teklifi emeği yok sayıyor, iş güvenliği ve güvencesini ortadan kaldırmayı vaat ediyor. Fiili başkanlık döneminde emek haklarına yönelik kısıtlayıcı önlemler alındı. KHK’lar vasıtasıyla emekçilerin yasal hakkı olan grevler ertelendi. Hükümetin verdiği açık taahhütlere rağmen taşeron işçilerine kadro verilmedi.