Merkez Bankası’nın 2023 yılını 818 milyar lira zararla kapatması aslında sürpriz olmadı. Bilançodan hareketle yılın zaten 800-850 milyar lira arasında zararla kapatılacağı görülüyordu.

TÜİK’in açıkladığı Mart tüketici aylık enflasyonu hem beklenenden daha düşük oldu hem de Merkez Bankası’nın yılın ilk yarısı için açıkladığı yılsonu tahmini ile uyumlu enflasyona yakın çıktı.

Perşembe günü Merkez Bankası gösterge faizini yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkardı. Yerli finansçılar Merkez Bankası’nın faizi sabit tutacağını tahmin ediyordu. Çünkü bankalar ne kadar düşük fon sağlarsa o kadar kârları artar.

Son 50 yıldır hükûmetler TL üstünde tepinip duruyor. Bundan önceki hükûmetler de, bütçeyi siyasi popülizmde kullandı. Bu hükûmet ise aşırı istismar etti.

Dolar/Tl kuru 32.38’in üstünde yeni rekorunu kırdı. İktidar, yeni ekonomi yönetimi ile “rasyonel politikalara dönüş” imajı çizdi. Buna karşın Merkez Bankası seçim öncesi 20 milyar dolar döviz sattı. Ekonomistler faizin yükseltilmesini işaret etti.

Türkiye’deki çalışma hayatını ele alan araştırmanın sonuçları, çalışanların ihtiyaçları ve mutluluğu hakkında geliştirilmesi gereken yönler olduğunu gösteriyor.

Bir yandan “Dağ taş apartman doldu, ev doldu” diyoruz; ama diğer yandan geçen yılın verilerine göre biten ve kullanıma hazır hale gelen konut sayısında tam 13 yıl öncesine geri dönüldüğünü görüyoruz.

Başlığı yanlış yazdığımı düşünenler muhtemelen çıkmıştır. “Değerli” yazacağım halde yanlışlıkla “değersiz” yazdığım düşünülmüş olabilir. Yok hayır; yanlış yazmadım. Merkez Bankası’nın hesaplamaları Türk parasının fazlasıyla değersiz olduğunu ortaya koyuyor.

Her ne kadar kendimizi mutlu, huzurlu ve güvende hissediyorsak da aslında kafamız biraz karışık… Örneğin bir yandan “Hayat pahalılığı çok artıyor, yoksulluk çok artıyor” diyoruz; sonra da işsizliğin azaldığından dem vuruyoruz.

Türkiye’de 1967-1968 yıllarında çeşitli biçimlerdeki işçi eylemlerinde büyük bir artış yaşandı. Bu artışın bir nedeni, 1964-1966 döneminde kamu kesiminde çalışan ve sendikalara üye olan işçilerin gerçek ücretlerinde yaşanan artıştı.

Türkiye’de asgari ücret kararı tüm çalışanları ilgilendiriyor.

Gıda ürünlerinin aylık değişikliklerini izleyen Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Gıda Fiyat Endeksi, kasımda bir önceki aya kıyasla değişmeyerek 120,4 puan seviyesinde sabit kaldı. Kasım 2022’ye göre ise endeks yüzde 10,7 geriledi.