Türk-İş içindeki CHP’li sendikacılar, 1976 yılında “Türk-İş Üyesi Sosyal Demokrat Sendikalar” adıyla yeni bir hareket başlattı. Bu yapı, 1971 yılında Abdullah Baştürk ve Genel-İş’in önderliğini yaptığı “Sosyal Demokrat Sendikacılar Konseyi”nden farklı bir girişimdi.

Sendikalar ve STK’lar hızla harekete geçti.

Sendikamızın örgütlenme sürecinde olduğu Cargill’in Bursa/Orhangazi fabrikasında sendikaya üye oldukları ve anayasadan gelen örgütlenme haklarını kullandıkları gerekçesiyle işten çıkarılan 14 işçi fabrika önündeki mücadelelerine devam ediyor.

14 Temmuz 2016 günü saat 23.00´da Fransa´nın Nice kentinde bir terörist halkın üzerine bir kamyonu sürerek insanları katletti.

Türkiye´de ilk kez bir cemaat işçi sınıfı hareketine yönelik çok sistemli bir örgütlenme çabasına girişti. 17 Aralık sürecinden sonra kurulan bu sendikalar belki de yalnızca bir gövde gösterinin aracıydı.

Sınıf tabanında sendikal bürokrasiye karşı bir işçi odağının oluşturulması ve politik bir işçi kuşağının yaratılmasına çaba harcanması istendi. Emeğin güncel sorunlarıyla ilgili broşürlerin çıkarılmasına işaret edildi. İşçi sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili birimlerin sendikalarda kurulması önerildi.

AKP´nin sendikal hareketi zincire vurma çabası sadece Genel Kurullara müdahale ve yandaş sendikaların baskıyla geçirilmiş üyelerle beslenmesinden ibaret olmadı. Hükümet, yasal grevlere de müdahale etti. Hem de yasadışı yöntemlerle, grevin yasallığma dair yargı kararlarına rağmen.

GEÇEN cumartesi günü DİSK Genel Merkezi´nde Gezi Direnişi, İşçi Sınıfı ve Sendikalar konulu bir forum-tartışma toplantısı yapıldı. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu´nun da hazır bulunduğu toplantıya 25 dolayında bilim insanı ve sendika uzmanı katıldı.

Türkiye’de sendikal alanda görülmedik şeyler oluyor.?THY’de grevi kırmak için sadece THY yöneticileri değil Valilik, Emniyet ve Bakanlar sendikayı açıkça hedefe koyup saldırıyor. Tehdidi, yalanı, şantajı, sermaye basınını en aşağılık biçimde kullanılarak grevin kırılması için uğraşılıyor.

KESK gibi kamu emekçilerinin en önemli sendika merkezinin, kamu emekçileri ve toplumun geniş kesimleri gözünde kriminalize edilmesi, yöneticileri tutuklanan, binalafc rı ikide bir aranan bir sendikal merkez düzeyine itilmesi vardır. Dolayısıyla; sendikal camia ve Türkiye´nin emek güçleri cephesi sorunu, rutin KCK operasyonlarından biri olarak göremezler. Tersine burada KCK bahanesiyle sendikal hareketin en önemli, en dinamik merkezlerinden birisine (hatta birincisine) yönelik bir saldırı, sistematik bir itibarsızlaştırma operasyonu adım adım hayata geçirilmektedir.

Türk sendikal hayatı son günlerde sendikaların kapatıldığına ilişkin bir iddiayı tartışıyor. Sorunları doğru zeminde ve doğru biçimde tartışmak ülkemizde nedense yapılamıyor. İdeolojilerin esir aldığı sendikalar, sorunları gerçekler üzerinden değil ideolojik tutumlar üzerinden değerlendiriyor. Hal böyle olunca çarpıtmalar kimi zaman gerçek olarak sunuluyor.

Krizin faturasını her zamanki gibi emekçilere, işçilere, halka kesmek istiyorlar.