Bir yandan “Dağ taş apartman doldu, ev doldu” diyoruz; ama diğer yandan geçen yılın verilerine göre biten ve kullanıma hazır hale gelen konut sayısında tam 13 yıl öncesine geri dönüldüğünü görüyoruz.

Konut piyasasında işler pek iyi gitmiyor. Konut satmak isteyenler azaldığı için değil, almak isteyenler azaldığı için el değiştiren konut sayısı geriliyor.

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), asgari ücretle ilgili yeni artış tartışmalarının arasında bu kesimin düşen alım gücünü konut piyasası açısından ortaya koyan özel bir çalışmayı dün yayımladı.

İnşaat maliyetleri ile konut satış fiyatları arasında ocak ayında başlayan ayrışma mayısta iyice belirginleşti.

İnşaat maliyetleri bir yılda yüzde 100’ün üstünde artacak ama bu artış konut fiyatlarına yansımayacak ya da daha az yansıyacak; peki farkı kim üstlenecek?

Konut piyasasını desteklemek amaçlı görünen yeni paket aslında vatandaşın döviz ve altınını bozdurmasını sağlamaya dönük.

Konut fiyatlarını yabancı talebinin tırmandırdığını sanmak büyük yanılgı. Yabancı payı hiçbir dönem yüzde 5’i bile bulmadı.

Laik bir ülkede, diyanet işleri piyasa için fetva veren konuma neden getirildi? Bir nedeni Hükümetin teşviki ile konuta yatırım yapanların zorda olmasıdır. Yıllarca hükümetler yalnızca konut sektörüne yüklendiler.

2008 VE 2009 ABD´de ve bütün Dünya da krizleri tetikleyen konut fiyatlarının balon yapmasıydı.

2018 Ocak- Nisan 4 ayda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan konut satışları, geçen yılın aynı 4 ayına göre yüzde 7.55 oranında azaldı.

2017 yılında Türkiye ye toplam 10 milyar 830 milyon dolarlık doğrudan yabancı yatırım sermayesi girdi. Bunun 4 milyar 643 milyon doları gayrimenkul satışlarından geldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK ), Ekim ayında Konut satışlarında bir önceki yıla göre yüzde 5.7 oranında bir düşme yaşandığını açıkladı. En yüksek satışlar da üç büyük şehre göre sıralandı.